Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

28 Kasım 2011 Pazartesi

Sizi çok ama çok seviyorum



Evimin Yaramazları

En tatlı Fenerli :))



HAFTASONU..


























Şimdi sen ilerde okurken, diyeceksin ki anne böyle sen her haftasonunu neden yazdın?
Ufaklık,


1- hiçbişeyi, senle geöen hiçbir anıyı atlamadan yazmak acayip hoşuma gidiyor, sende eksiksiz büyüdüğünde oku istiyorum.

2- Haftasonları ailecek geçirdiğimiz baban ve benim için çok öenmli 2 gün. Sen bile şimdiden babanın evde olduğu zamanı bekliyosun resmen..


3- İlerde okuduğunda ailecek vakit geçirmenin ne kadar önemli, ne kadar özel, ne kadar kıymetli olduğunu anla istiyorum. Ailesine vakit ayıran bir erkek ol istiyorum.


4- Haftasonlarının beraber vakit geçirmek için en güzel zaman olduğunu bil istiyorum.


Şimdi anladın mı neden bu kadar yazıyorum?


Gelelim haftasonu keyfimize;

Bu hafta cuma gününden başlayarak anlatmak istiyorum sana;


Çünkü cuma günü gayette uykunu almış bi şekilde, hatta gözlerin şiş uyandın güne, sonra bide ne göreyim yatağın da kalkmış bizi seyrediyorsun hemen babanı çağırdım çok ama çok sevindik bebeğim. Ne kadar çabuk büyüyosun..


Gözlerinin şişliği öğlene kadar devam etti, böyle bile çok çok güzel görünüyosun aşkım. Normalde tüm oyuncaklarını önüne dökerim senin, sende seçer oynarsın. O gün hepsini dökememişim, sepetin içinde azcık kalmış sende kendim alıyım bari dedin:))

Bütün gün setimizdekileri anlatmaya çalıştım sana, sen gene mutfağımdaydın. Sonra Sibel ve Nur teyzen geldi seni görmeye, seni çok özlemişler bebeğim. Sende onları özlemiş olacaksın ki hemen oynamaya, gülücekler atmaya başladın onlara. Sana harika bi hediye getirmişler, giydirip en kısa zamanda KAPAK FOTOĞRAFI YAPICAM. Harika bi hediye... Tekrar tekrar teşekkür ederim.


Akşam deden, dayın, anannen ve teyzannen seni ACAYİP ÇOK özledikleri için topladım pılıyı pırtıyı onlara götürdüm seni. Sen dedenle doya doya oynadın, hatta o uyutmak istedi ama ( uyutamadı) ben uyuttum seni. Deden de senin arkandan hemen yattı, sabah benim torunum erken kalkar nasıl olsa, bende onla doya doya oynayım diye...


Sabah erkenden kalktın hatta normalden de erken ( 06:00) valla kaptığım gibi dedenin odasına götürdüm seni, sonrada ben güüpp yatağa. Sen tam 2 saat acayip oynamışsın. Hatta dedene babanla oynadığınız kutucukları baya bi anlatmaya çalışmışsın ama deden ve annannen bi türlü anlamamışlar ( kendileri söyledi) sonra ben kalkıpta anannen anlatınca çözdüm olayı.


Öğlen baba işten çıkar çıkmaz hemen geldi, sen emeklemeye doyamadığın için hemen çıkamadık ordan. Sonra Mine teyzenle, cengiz amcanı bide EFECİĞİ görmeye gittik, ama gitmeden önce sen EFE'ye hediye aldın. Akşam orda Cengiz amcanla, baban sayesinde bol bol maç izledin. Bende hiç sesimi çıkarmadım. ( günde yarım saat tv izin veriyorum sana) Bizde Mine teyzeyle bol bol sohbet ettik. Sen onların evinde de güzelce emekledin hatta girişlerinde kocaman bi ayna var orada önünde durup bol bol kendini öptün :))

Ertesi sabah sen gene 06.00 kalktın, baban seni de aldı çıktı yukarı. Yukarı çıkmadan önce alt değiştirme seansı vardı tabi, heryere gene işenmiş, baba yaka paça içinde ( sen alt değiştirmeye bu aralar acayip karşısın. Altını değiştirdikten sonra kendimi resmen takdir ediyorum) zar zor değiştirmiş adamcağız. Sizin oyun sesleriniz eşliğinde tam 09:00'a kadar uyumuşum. ( aylar hatta seneler sonra İLK KEZ) Baban bide kahvaltıyı hazırlamış. Valla sevinçten neredeyse ağlayacaktım.

Bu arada salonu talan etmişsiniz. Ama olsun. Siz harikasınız. Güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra, ailecek kudurduk. Baban önce yerde kitap okuma seansı verdi hepimize, sonra seni aldı sırtına bütün evi gezdi, bende sizi kovaladım. Kahkahaların varya resmen evi çınlattı. Seviyorum seni..

Herzamanki gibi pazara gittik, sardık sarmaladık seni, senide gezdirdik pazarda ama nasıl soğuktu. Bu arada sen bşide kaka yaptın, Allahtan orda belediyenin binası varda mutfak masasının üstünde rahatça !!! değiştirdim.


Ordan gezmeye gittik ailecek Panoraya. Uzun zamandır sana almak istediğim bi ayakkabı vardı onu aldık sana, bu hafta oyuncak yoktu ama :)) Oyuncak yoktu ama İLK ARABAM araştırması yaptı annen 2 marka arasında kaldım, ileriye dönük bikaç da oyuncak beğendim. Alıcaz hepsini ama sırayla..Bayılıyorum BEBEK MAĞAZALARINI gezmeye. Seninle anne-oğul bol bol fotoğraf çektirdik. Sonra seni SÜNGER BOB ile tanıştırmaya götürdüm ama o kadar kalabalıktı ki sen hiç istemedin, birazda korktun sanırım. Babanla da ilk yılbaşı ağcınızda poz verdiniz :))

Erkenden eve geldik, tencere tava merakından sonra karar vermiştim, oyuncakların bir kısmı kalkacak, bir kısmı dedelere gidicek, bir kısmıda oyun için ayrılacaktı. Üçümüz oturduk ve ortak bir kararla oyuncakları tek tek ayırdık. Anneyi itilemece oyunu oynadık, sen buldun bu oyunu bizimde çok hoşumuza gitti. Şimdi bu oyun şöyle oynanıyo, babanın kucağından anneye gelecek gibi sarkılıyo tam anneye yaklaşılıyoki bir anda anne itilerek babaya sarılınıyo ha bide kafa da tabi hemen terse dönüyo. Sonra, sen ağzında baloncuk yapmayı öğrendin, babanla beni komaya soktun,çünkü yapabildiğini farkettik diye bize kızdın, bize bakıpta bişeyler anlattığında yapamıyosun ya ondan hiç bakmadan kendi kendine yapmak istiyosun.

Sen bütün gün uyumadığın için tabi erkenden yattın, ama galiba diş problemi gene çok sık uyandın. Senin dişçıkarma evrende burnun akıyor bebeğim, gene burnunda çok tıkanıktı. Gece gene uyandın, 2 saat uyumadın. Baban sen yat ben bakarım dedi, çünkü güzdüz bana çok enerji gerekiyor. Sen okadar hareketlendin ki bebeğim, ben her an peşindeyim.

Bu haftasonuda çok güzel geçti ufaklık...

Tencere Tava Dönemi..









Alınan o kadar oyuncağı bırak sen, gel annenin mutfak eşyalarına dadan. Benim mutfağımda seni bu kadar çeken ne var merak ediyorum ufaklık, önceleri ben olduğum için geliyosun sanıyordum ama anladım ki sen tencere tava derdindesin. Oyna ufaklık, ben senin için düzenlemiştim zaten oraları, bu yüzden istediğin kadar oyna..

26 Kasım 2011 Cumartesi

Sen kendini ne kadar seviyorsun..

Ufaklık, fırının önüne oturuyosun kendini izliyosun başlıyosun kahkahaya sonrada öpücük atıyorsun, aynanın önüne oturuyosun kendini sevip öpüyorsun, evdeki fotoğraflarını görünce acayip seviniyosun. Sen kendini ne kadar çok seviyosun...
Ama şunu bil ki baba ve annede seni çok ama çok seviyor....

24 Kasım 2011 Perşembe

Öğretmenler Günü




















Bugün öğretmenler günü ufaklık. Çok çok önemli bigün. İlerde annen, baban kadar seni sevgiyle kucaklayan, sana herşeyi öğretmek için çabalayan, seni bizler kadar koruyan öğretmenlerinle tanışacaksın. İşte o zaman bugünün önemini kendin kavrayacaksın.


Babannen öğretmen ufaklık, Türkçe öğretmeni.Bugün onun okulunda onun yönetiminde hazırlanan törene götürdüm seni, annannenle beraber, hemde bi köy okuluna.


Nasıl sevindin, nasıl sevindin valla herkes şaştı kaldı. Öncelikle bizler saygı duruşundayken ve sonrasında İstiklal Marşı'nı söylerken sanki anlaşmış gibi çok sessiz ve fazlasıyla ciddiydin. Törende, çocuklar şiir okurken sen hepsini teker teker dinledin. Çocuklar seni sevmek için yanına geldiler, sende onlara bol bol kahkahalar attın.Hatta dokunmak için çıldırdın.


Sonrasında öğretmenler odasındaki kutlamaya katıldık. Tüm öğretmenlerle bol bol sohbet edip, güzel yemekler yedik.

Sana okulu gezdirdim, sınıfları gösterdim. Öğrencilerin kendi elleriyle yaptıkları okul süslemelerine baktık beraber. Sen sınıflara girdiğinde çok şaşırdın, hele bide öğrenciler yanına geldimi keyfine doyum olmadı.


Küçük erkeğim, sende okullara gideceksin inşallah, seni de görücem o sınıflarda. Seni Çok Seviyorum canım OĞLUM.

Adım Adım (10.ay)

Sen tam 9. ayını bitirdiğin gün adım adım dergisinden 10. ay eğitim seti geldi. Zamanlamalarını acayip takdir ettim. Bu ayki setimizin ana teması. BEDENİMİ KEŞFEDİYORUM. Ben sen doğduğun günden itibaren, sana sürekli bedenini anlatıyodum zaten. Açıkçası bu ayki setin içindeki anne görevlerini ben en başından beri yapıyorum fakat bi gerçek varki sen bu ay beni anladığını bana GÖSTEREBİLECEKSİN. ( hakkını yemiyim gösterdiğin zamanlar da oldu)

Genede çok eğlenceli bi set ama ben çok beğendim. 3 tane kart çıktı içinden. Bunların bitanesi oyuncağı, diğeri kız çocugunu, öteki ise yatağı tanıtıyor. Onlar 3 tane göndermiş ama ben diğerlerini sana kendim yapacağım. Sonra 4 tane küçük küp çıktı. ( Babanı takdir ettim, sana küpleri çok önce alıp, setteki oyunu da çok önce öğretmişti zaten)

Bakalım ufaklık, bu ay neleri keşfedip, neleri öğrenip, neleri yapabileceksin? KOLAY GELSİN...

21 Kasım 2011 Pazartesi

9. Ay Bitti

Bugün tam 9. ayın bitti canım, 10.aydan gün aldık. Zaman o kadar çabuk geçiyorki, doğduğun anı hatırlıyorum gerisi bölük pörçük. Sen artık benim evimin küçük erkeğisin. Büyümenle beraber evdeki hareketlilik daha da artıyor tabiki. Hatta sen büyürken, evdeki heryere eşyalarında dolmaya başlıyor. Artık ayrı bir vestiyerliğin bile var. Salon neredeyse senin sayılır. Oyuncakların HERYERDE.
Bundan sonra ay dönümün olduğunda o ay seninle neler yaptığımızıda burda yazacağım ufaklık. Hiçbişeyi ama hiçbişeyi unutmak istemiyorum.
Bu ay bitiminde canım, hem Alev'in söylediği, hemde adım adım setinde ki tüm gelişim etablerını hemen hemen tamamladın. Öncelikle;
1-ZİHİNSEL GELİŞİM' de
*Basit taklitleri yapabiliyosun. ( tel sarar, gel, ce-e, hüüppp)

*Bir kabın altında saklanan nesneleri bulabiliyosun. ( oyuncağını örtünün altına saklıyorum. Sonra nerdeymiş diyorum. Sen örtüyü kaldırıpta oyuncağı buluncada İŞTE BURDAYMIŞŞŞ, AFERİN DEMİR'EEE DİYORUM çok ama çok hoşuna gidiyor.)

*Bir yap-boz parçasını yerinden çıkarabilmen lazım ama... (yap-boz üzerinde değilde üst üste dizilmiş kutucukların var. Onu baban diziyor sen bozuyorsun hatta sonrada onları tekrar eski haline dönüştürmeye çalışıyosun.)

*Düşürdüğün oyuncağı yerden alabilir.( uzanabilirsen, yada yakın mesafedeyse amenna hemen alırsın. yok uzaktaysa, keyfin yoksa, yada uzanamadıysan ANNE alsın diye beklersin)

*Elini kabın içine sokarak tüm oyuncakları dışarı çıkarabiliyosun, baban ve benle oynarkende bizim teşvikimizle içine atabiliyosun.

*Nesneleri elden elde geçirebiliyosun.

2-DİL GELİŞİMİNDE,

* Hece tekrarları yapabiliyosun. ( baba, dede, hem hem)

*iki farklı heceyi birleştiriyosun. ( dıgıl dıgıl)

*Yetişkinlerin ses tonlarını taklit edebilmen lazım ama henüz yapamıyosun.

*Basit sorulara gözünle işaret veriyosun ( anne nerde, baba nerde, lambaya nerede, oyuncak nerede vs vs vs)

*"HAYIR" komutunu anlaman lazım fakat bunu YAPAMIYOSUN ( öğretmek için uğraşıyorum ama ne zaman HAYIR desem acayip gülüyosun)

*Ses tonumun sertliğiyle neyi yapmanı istemediğimi söylesem onu anlayabiliyosun ama. ( Araba seyir haldeyken, kucağa gelmek istiyorsun. Ben sert, kararlı ses tonuyla GELEMEZSİN, ARABADA KOLTUKTA OTURULUR diyorum. Sen hemen kafayı eğip, oyuncağınla oynamaya başlıyosun)

*Birilerinin konuşmalarına sesler çıkararak tepki veriyosun.

*MOTOR GELİŞİMİNDE

*Desteksiz uzun zamandır oturuyosun.

*Emekliyosun.

*Emekleme pozisyonundayken ileri geri sallanabiliyosun.

*Eşyaya tutunup BAZEN ayağa kalkabiliyosun. Normalde tam kalkman lazım ama çok temkinlisin, kendini tam güvende hissetmiyosun. Nadir yapabiliyosun, genelde ellerin eşyada popo yarım havalanmış.

*Nesneleri baş ve işaret parmağınla tutabiliyosun.

*Kitap sayfalarını çevirebiliyosun.

*KAŞIĞINI YİYECEKLE DOLDURAMIYOSUN. ( çok denetmedim, kabahat benim )

*ELLERİNİ ÇIRPAMIYOSUN sadece yan yana getirebiliyosun

*Nesneleri kaba koyabiliyosun.

4-DUYGUSAL-SOSYAL GELİŞİMİNDE

* Yüz ifadelerine göre tepki veriyosun.

*TABIDIK KİŞİLERİ SARILIP ÖPEMİYOSUN AMA KUCAKLARINA GİTMEK İSTİYOSUN.

*AYNADAKİ GÖRÜNTÜNÜ ÖPEMİYOSUN AMA ACAYİP GÜLÜYOSUN.

*Tanımadığın kişilerden korkup ağlıyosun, bana yada babana gelmek istiyosun.

İşte böyle ufaklık, bu ay bunları yapabildin, hergeçen gün daha da artıyor yaptıkların.
Bu arada bunları atlamak istemiyorum,

*Merdivenden inerken kimin kucağındaysan diğerine seni yakalaması için kahkaha atuyosun, EN SEVDİĞİN OYUN.

*Park yatağın içindeki toplarla oynuyosun ama ayakta kalmak istiyosun.

*benle, babayla, dedeyle TOP ATMACA oynuyosun. bayılıyosun bu oyuna topu at diyoruz hiç düşünmeden karşındakine atıyosun ayrıca, babana top attığında o yere kapaklanıp, gülüyor sende top sana geldiğinde dizlerine kapanıp çığlık atıyosun.

*KÖMÜR, PAMUK, KUTUCUKLAR, LABİRENT TOPLAR, IŞIKLI ARABAN,SAKIZ KUTULARI,TAHTA KAŞIK, RENKLİ TOPLAR EN SEVDİĞİN OYUNCAKLARIN

*İstemediğin bişeyi ellerini sıkıp, ıhhhh diye çığlık atarak belirtiyosun.

*Ağlarken anne, başka zaman hep baba diyosun.

*Dedende de artık uyuma melodin var. ( Dedesinin kuzusu)

*Bardağı ağzına götürüp hüüppp yapıyosun (pınar ablan öğretti)

*şapkayı kafana kapatıp ceeee-eee yapıyosun.

*Burnumuzu ıssırmak istiyosun ve yapıyosun.

*Beni yada babanı oyuna çağırabiliyosun.

*Benim yada babanın kucağına gelip, kafanı sokuşturup oyun oynamak istediğini belirtiyosun.

*Babanın el kol hareketlerini yapmaya çalışıyosun.

*Oyun kitabında AYICIK NEREDE dediğimde hemen kağıdı küçük parmaklarınla açabiliyosun.

*Mutfağıma bayılıyosun. favorin su şişelerinin olduğu yer.

*Masa altıda otururken tercih ettiğin kısım.

Bunlarda sık sık yaptıkların meleğim, herşeyini seviyorum, seni seviyorum..

Yemek Defterim

Artık bi yemek defterim var, içi bebek yemekleri tarifleriyle dolu. Nerden duysam, bulsam, okusam, araştırsam buraya yazıyorum. Hatta karıştırıp kendim bile tarif buluyorum. Belki kardeşinde lazım olur diye, belki yeni doğum yapacak arkadaşlarıma lazım olur diye. Ama en önemlisi KENDİMİ MUTLU ETMEK için yazıyorum. Belki ilerde kitap olur ne dersin?

Haftasonumuz..














Haftasonu geldi mi acayip mutlu oluyosun ufaklık, baba evde ve sınırsız oyun zamanı. Zaten bundan sonra haftasonlarınıda senin şımarıklık günün seçtim. Haftasonları sınır yok, kural yok, yasak yok bolca oyun var..
Sen acayip hareletlendin bebeğim, işte bu yüzden hemen evimizde değişiklikler yapmamız gerekiyordu, bizim şuandaki evimiz merdivenli, korkulukların arası da senin geçebileceğin açıklıkta. Baban eve gelir gelmez hemen çıktık, dedenin işyerine gittik, korkulukları kapatmak için ondan gerekli malzemeyi aldık, bu arada deden nasıl sevindi anlatamam seni gördüğüne dedim ya sana daha öncede adamcağız senden sonra hayata tekrar geldi sanki..
Sonra Nur teyzen ve Özgür amcanla yemeğe gittik, sende orda bi tane ekmek ve haşlanmış patatesi güüp diye götürdün. Öyle götürdün dedim se hepsini değil tabi, şu sıralar yutkunma refleksin biraz daha fazla gelişti, artık eline bişey verdiğimde ıslatıp ıslatıp yutabiliyosun. ( Bundan önce eline bişey versem ıssırıyodun fakat yutma işlemin çok gecikiyodu hatta çogu zaman öğürüyodun tabi benim de aklım çıkıyodu)
Evimize geldik sonra dışarda fazla oyalananmak istemedik bu sefer çünkü sen emeklediğin için yerde olmak istiyosun öyle uzun uzun dışarda olmaya gelemiyosun artık. Baba da evde tabi bol bol oyun oynadınız. Sizin mutluluğunuzu görünce nasıl seviniyorum bende. Hele bi de sana baktığımda insanda ne dert kalıyor ne de tasa.
Ertesi sabah erken kalktın sen biraz, ben uyuycam dedim babana, siz ikiniz de salonda oyunlar oynadınız, ama sesleriniz, gülüşmeleriniz taaa aşağıya geldği için tabi fazla uyuyamadım bende.
Hemen senin kahvaltını yaptırıp, yola çıktık. Bu pazar çekirdek ailemiz dışarda kahvaltı yapmak istedik. Hem de temiz hava alalım dedik. Önce her pazar olduğu gibi, organik pazara gittik, senin tüm yiyeceklerini aldık. Ordan İnceğe kahvaltı gittik. Çok ama çok keyif aldık, tabi sen gene arka masayla muhabbeti koyulaştırdın hemen. Ben çok mutlu oldum ufaklık, babanda öyle. Bol bol sohbet ettik, sen tabi mama sandalyesinden ne kadar oyuncağın varsa 57 kere aşağıya attıni bizde alıp sana verdik. Sen sonra babaya saldırdın gene, oynamak şstedin, orda bile oynadınız.
Ordan senin güvenliğin için, merdiven kapısı almaya gittik, baya bi gezdik ama sen bu arada çok sıkıldın farkettik, arabada olmak çom yordu seni,hemen eve döndük tekrar, sen salonda bi ordan bi oraya debelendin, baba sana ikeadan gene bi oyuncak buldu ( baba oyuncak konusunda nokta atışı yapıyor hatta Alev'den bile daha iyi) sen çok sevdin tabi. Uzaktan kumandalı bi araban var ufaklık, ışıklı babanla beraber dikkatin dağılmadan sürekli onla oynuyosun hem senin hemde bizim çok hoşumuza gidiyor bilesin.
Bi haftasonu daha böyle geçti küçük erkek. Fakat bu haftasonu sürekli kafamda bi soru vardı senle ilgili belkide okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum bilmiyorum. Sürekli babanada sordum. Senin bizim çocuğumuz olmandan biz çok mutluyuzda acaba sen BİZİM ÇOCUĞUMUZ OLMAKTAN MUTLU MUSUN?
Cevabı sende bebeğim, ama şunu bilki biz BİZİM ÇOCUĞUMUZ OLMAKTAN MUTLU OLMAN İÇİN HERŞEYİ AMA HERŞEYİ yapıcaz. Seni çok seviyorum.

Heryerdesin























Ufaklık bi emeklemeye başladın tam başladın yani. Fıldır fıldır evin her yerini talan ediyosun yani. Bi bakıyorum pat orda bi bakıyorum pat başka yerdesin. Bende tabi sürekli peşinde.Ama müthiş keyifli bişey, senin yeni yeni şeyler yaptığını görmek. Beraber seninle heryeri bi kere daha keşfetmek. Bu arada küçük popon evin tüm temizliğini yapıyor. Tabi kalkma çalışmalarında cabası, gözüm sürekli üzerinde artık. Hem arkandayım, hemde arkanda olduğumu sana hissettirmemeye çalışıyorum çünkü, kendi kendine kalkta güvenin gelsin diye. Her zaman arkamda annem var nasıl olsa diye, temkinsiz davranabilir ve kendini kalkmak için fazla zorlamazsın ufaklık. O yüzden dediğim gibi, hem arkandayım hem değilim...

19 Kasım 2011 Cumartesi

dıkıl dıkıl

Bi anlamsız sözcük dizisi ancak bu kadar güzel söylenebilir. Hatta söylendiğinde tüm sülale bi ağzı bu kadar yemek isteyebilir. Senin kurmalı küçük bir boğan var ufaklık, kurduğunda dık dık diye ses çıkararak gidiyor. Babanla geçen gün oynarken sürekli onu kurmuşsunuz. Ve sen oyun bitiminde sürekli olarak "dıkıl dıkıl" demeye başladın ama bu kadar harika söylenir yani. Senin ağzını yerim küçük erkeğim.

16 Kasım 2011 Çarşamba

Kitaplar





Sana daha önce Arzu Teyzenden bahsetmiştim ufaklık. Kendisi Ana Okulu öğretmeni, ayrıca insan ilişkileri çok kuvvetli birisi. Arzu bana bu hayatta taaa küçükken kitap okumayı sevdiren, kitapla aramda bir bağ kurulmasını sağlayan kişidir. Ben çoğu zaman okumak istediğim türü belirler fakat kitap seçiminde mutlaka ARZU teyzene danışırım. Bu zamana kadar önerdiği tüm ama tüm kitapları türü ne olursa olsun çok severek bir çırpıda okudum. Dün onunla konuşurken, bundan sonra okuduğumuz kitapları burdan da paylaşacağımızından bahsettik. ( bu arada onun da yemek üzerine blogu var ama konu kitapsa o da kendi blogunda kitaplara yer verecek)


Artık okuduğum tüm kitapları burdan paylaşacağım ufaklık. İlerde sende annem ne okumuş öğrenirsin artık :))


Arzu teyzen bana çocuk gelişimiyle ilgili bi kitaptan bahsetmişti, LEYLA NAVARO'nun GERÇEKTEN BENİ DUYUYOR MUSUN? Kitabı bitirdim ufaklık, harikaydı resmen bir solukta okudum. Herkese ama herkese öneriyorum. Çünkü kitap tamamen karşındaki kişi kim olursa olsun, iletişimini nasıl sağlayacağın hakkında acayip güzel bilgiler veriyor. Çocuklar üzerinden anlatılmış ama aslen hayattaki herkese karşı uygulanması gereken diyaloglar olduğuna inanıyorum ben. Hatta kitabı bitirdikten sonra, başucuma koydum, sen büyürken zaman zaman ihtiyaç duyacağımı biliyorum. Baban da okuyacak çok istedi :))


Bu arada sana kitap okumaya taaaa doğduğunda başlamıştım ufaklık. İlk kitabın Klasik Masallar. içinde tam 75 tane hikaye vardı, her gün birini okudum sana. Daha sonrada ne zaman dışarı çıksak mutlaka bi kitap alarak geliyoruz eve, ama onlar tek hikayelik kitaplar, şimdiden dolu kitabın oldu ufaklık, babanla benim okuduklarımızıda sana saklayacağız.


İlerde hem senin hemde çocuklarının harika bi kütaphanesi olacak inşallah.


Şimdi okuduğum kitap ise Dr. Harvey KARP'IN MAHALLENİN EN MUTLU YUMURCAĞI. Bu kitabıda http://www.blogcuanne.com/ da duymuştum. Bitirir bitirmez sana anlatacağım ufaklık :))

15 Kasım 2011 Salı

Gece Kabusu

Bu ay Alev 'e gittiğimiz de gece kabus görebilir, alayarak uyanabilir çok şiddetli ağlaması olur. Sakın korkmayın, burdayım diyerek sarılın demişti. Bu kadını seviyorum ya, iyiki de bulmulum kendimle resmen gurur duyuyorum. Hakikatende gece kabusları bir anda başladı, Allah'tan Alev söyledi de korkmadık yoksa o ağlamaya acile gidilir valla. Hemen sarılıyoruz babanla sana, baban seni kucağından hiç indirmiyor ( güç alasın diye) ben sürekli konuşuyorum senle, sesimi duy kabusun bittiğini anla diye. Seni ağlarken görmeye dayanamıyorum ufaklık, Allah ağlatmasın seni ve tüm bebekleri. Gece rüyalarınıza iyi melekleri göndersin inşallah...

14 Kasım 2011 Pazartesi

Emekliyosun..

Başardın kuşum, sonunda başardın. Sürüne sürüne giden sen, en sonunda EMEKLEDİN. Artık emekliyosun bebeğim, çok çok mutlu olduk. Hatta emekleye emekleye koltuk kenarına gelip, kalkmaya çalışıyosun eğer elin yeterse de kalkıyosun. Yetmezse ben seni kaldırıyorum ve sen dengeni sağlayabiliyosun. Aferin ufaklık...

"dede"

Dün, babadan sonra bu kez de İLK KEZ "dede" dedin ve deden bitti ufaklık. Bu hayatta onu hiçbişey bu kadar mutlu edemezdi inanki. Ağzına sağlık bebeğim. Ama ananne çok kıskandı haberin olsun :)))

12 Kasım 2011 Cumartesi

"baba"

Bu kelimeyi zaten söylüyodun ufaklık ama ba-ba-ba-ba diye söylediğinden baban çok üstüne alınmıyodu açıkçası. Fakat tam 2 saat önce altını değiştirirken, babanın suratına baktın ve "baba" dedin. Baban resmen havalara uçtu. Bu kadar güzel "baba" denir mi? Seni Seviyoruz Ufaklık....

Adım Adım ( 9.ay)

İnternette çocuk gelişimiyle ilgili araştırmalar yaparken, http://www.adimadim.com/ adresini keşfettim. Siteyi baya bi inceledim. Daha sonra sipariş eden başka annelerinde fikirlerini okudum ve hemen sipariş vermeye karar verdim ufaklık. Sitede bi form var, önce onu doldurdum, sonra oradan bi müşteri temsilcisi beni arayıp tüm bilgileri eksiksız verdi.

Öncelikle, her ay ayına uygun oyuncağını, yapacağın aktiviteleri gönderiyorlar. Seninle neler yapmamız gerektiğini anlatan bi de bilgi kağıdı çıkıyor içinden. Bunlar arayan kişinin anlattıklarıydı.

Dün ilk setimiz elimize ulaştı. Setin içinden, koca bi peluş balık oyuncak, anneler için Avrupa'da best seller olmuş harika bi kitap ( Teşekkür ederim siz nasılsınız?), resim defteri boyutunda ama ondan daha büyük ve sayfaları kalın olan bi kitap geldi, içinde bu ay yapman gereken motor,dil,sosyal ve duygusal gelişim bilgileri yazıyo ve içinde tüm ay yapmamız gereken aktiviteler var. Yani kitap üzerinde oynuyoruz önce, sonra, evimizdeki oyuncalarla tekrar ediyoruz. Artı büyük bi kalem de çıktı karalama yapmamız için.

Biz iki gündür, oynuyoruz ufaklık. Ben bayıldım sete. İyiki sipariş etmişim, artık daha bilinçli aktivite yapıyoruz. Hakkını vermeliyim Alev'de bunları zaten eksiksiz söylüyor ama elinde kitap şeklinde olunca insan kendini daha rahat hissediyor. Eğlenceli bi eğitim kimin hoşuna gitmez ki? Sana daha faydalı olacağına inanıyorum.

Sen şimdiden bu kitabı çok sevdin, bundan sonra her ay yaptıklarımızıda buraya ekleyeceğim ve bu setin her parçasını eksiksiz saklayacağım, sen de inşallah ilerde çocugunla oynarsın ufaklık.

10 Kasım 2011 Perşembe

Babayı Uğurlama..











Baba işe böyle gönderilir...


1-Babaya sabah doping verilir.


2-Babayla traş olunur.


3-Babayla giyinilir.


4-Babayla saç yapılır.

Eve Dönüş































Çok uzun zamandır senle evde başbaşa kalmadığımız için bugün çok zor geçti. O kadar alışmışsın ki kalabalığa resmen eve ayak uydurmakta zorlandın. Yada sen büyüyosun ufaklık. Baştan anlatıyım sana,

1- Babayla 4 gündür dip dibe durumunuz bugün sona erdi ama maalesef ikinizde kabullenemediniz. kalktığından beri babanın gideceğini hissetmiş olacaksın ki, bırakmadın bir türlü. Heleki evden çıkarken delirdin nasıl ğaladın, tam yarım saat susturmaya çalıştım seni.

2-Sürekli kalkmak istiyorsun, annem benimle ilgilensin devamlı benimle oynasın. ( baba oynuyoduya )

3-Yemek yemiyim, sürekli emiyim. ( hasta olduğun için sürekli emdin halada emmek istiyosun)

4-Kendimi kotuğun altına sıkıştırayım, sonra ağlayım annem kurtarsın ( çok kurtaranın vardı)

EEEE yoğun geçince günler sende ne yapacağını bilemedin bugün. Çok tatlısın ufaklık, seni çok seviyorum. Çok değiştin, Alev geçen ay demişti hakkaten, artık gözüm sürekli üstünde, anlık yer değiştiriyosun, koltuklara tutunup kalkmak istiyosun. Tabiki düşe kalka büyüyeceksin ama en azından bu aylarda değil.

Baba nihayet oyun toplarını aldı sana, çok sevdin sende sabah hiç çımadın içinden ama biraz büyüyünce daha çok oynuyacaksın eminim.

Zeki, kömür ve pamuk şu sıralar en yakın arkadaşların bakalım ne kadar böyle gidecek, biberin ve uyku arkadaşının pabucu çoktan atıldı bile....