Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

29 Aralık 2011 Perşembe

Alkışşş

Dün akşam Başar abin bizdeydi, artık o mu öğretti, sen başka yerden mi kaptın yoksa daha önceleri sana söylüyodum şimdi mi yapayım dedin bilmiyorum ama bu kadar güzel ALKIŞŞŞ yapılır. Şok oldum sabah bi baktım kendi kendine yapıyosun. Sonra ben sana ALKIŞŞŞŞ dedim. Aman Allahım o küçücük eller büyük adam gibi alkış yapıyo. Gurur duyuyorum seninle...

Kanal Değiştirmeye Çalışıyosun:))



Reklam ve şarkı istiyosun baktın benden hayır yok, kendim değiştireyim bari dedin:))

Kitap Okuma Saati :))



Poz Böyle Verilir!!







26 Aralık 2011 Pazartesi

Haftasonu..













Ya bir türlü yazamadım anca vakit bulabiliyorum. Cumartesi baba eve geldi ya, Allah'ım o nasıl bir sevinçtir öyle. Hemen beni terkettin ama. Oyun arkadaşın tamam baban kabul ediyorum bende ama bu beni terkedeceğin anlamına gelmez ki :))Unutma hep benimlesin!!!


Ankara'ya yeni bir AVM açıldı ufaklık. NATA VEGA diye. Orada çooookkkkkk büyükkk bir akvaryum varmış. Baban çıldırdı mutlaka oraya gidicez diye. Seni de kullanıyo haberin olsun. Sanki kendi değil de sen çok balık seviyosun gibi söylüyo beni ikna etmek için.


Neyse gittik oraya, aman Allah'ım bir buz kütlesi nerdeyse donacaktık ben bu kadar soğuk bir AVM görmedim, madem ısıtması yok açma o zaman dimi. Hemen çıktık hatta kaçtık ordan. Daha sıcak bir yere gittik, bu arada sen arabada uyuyakaldın tam 1 saat sırf senin uykun açılmasın diye ( arabana almaya kalkınca artık hemen uyanıyosun da) Ankara turu yaptık babanla. Benim canım kokoreç çekti sen uyuyunca zaten çok açtım, dolanıp dolanıp durduk ama saat daha erken olduğu için BULAMADIK :((.

Hep beraber yemeğe gittik, sen huysuzdun biraz ( uykudan ayılamamıştın daha) bi türlü yemek istemedin ama garsonları perişan ettin. Kim yanımıza gelse GEL GEL yapıyosun dokunmak istiyosun adamın işi var gidicek, yok efendim bırakmıyosun. Artık bi tanesi geldi de senle 5 dakkika oynadı biraz rahatladık. Yemekten çıkınca, biraz rahatladın ama, neşeli neşeli herkese bağırıyosun resmen sevinç çığlıkları atıyosun. Çok güzel uzaktan kumandalı arabaların satıldığı bir yer var, babanla oraya girdiniz. Ben bile bayıldım ama. Baban almak istedi ama ben engel oldum. Daha erken senin için ufaklık, baban kendide oynayacak ya... Neyse daha küçük bir araba aldık sana, bu arada araba delisi olduğunu söyliyim nerde araba görsen hepsine atılıyosun artık. Baban sana ve bana YEDİ YIL HEDİYESİ aldı, bizde bu hafta ona harika bi hediye hazırlıycaz seninle.


Eve geldiğimizde sen oyuncaklarını daha önce hiç görmemiş gibi kucakladın, nasıl özlemişsin onları hemde nasıl...

Uyku vakti geldiğinde biraz zorlandın ama bebeğim, baba seni uyutmak için tam 45 dakika uğraştı. Şimdi sana bir itiraf... Baba seni uyuturken, anne yukarıda mısır patlattı baba ve kendi için. Seni yatırdıkya SON DURAK 5 izledik, uzun zaman olmuştu böyle keyifli keyifli film seyretmeyeli. Çocuksuz günlerimizdeki gibi:)) ( yanlış anlama sakın, sen hayatımızın en güzel varlığısın ama biraz bizimde başbaşa olmaya ihtiyacımız var hani)


Sabah çok erken kalktık, anne sana tam 3 çeşit yemek yaptıda yaptı. Öğleden sonra doğum kursundan arkadaşım Başak'ın bebeğinin; dolayısıyla sen daha doğmadan arkadaşın olan Rüzgar'ın doğum günü partisine gideceğimiz için işlerimizi çabuk çabuk halletmeye başladık. Anne hızını alamadı, yemeklerin üstüne bide temizlik yaptı. ( bu hafta sonu hamaratlığım tuttu resmen) Babayla sende itinayla alt katı DAĞITMIŞSINIZ YANİ


Tam doğum gününe doğru yola çıkmıştık ki, dede aradı evin duvarları bitmiş, KOYU oldu dedi. Meraktan çıldıran annen hemen oraya doğru yol aldı tabi. Bu arada süper olmuş dedenin hüsnü kuruntusu birazcıkta:)

Sen tam ordan kalkıp doğum gününe katılacağımız sırada uyuyakaldın :(( kıyamadık arabaya almaya, kalkınca gideriz dedik, bu seferde baban yanına yatmış o da uyudu :))

Neyse, doğum gününe geçde olsa gittik, tam kapıda Ateş'lerle karşılaştık onlar çıkıyodu, Ateş'in uykusu gelmiş annesiyle babasıyla gidiyodu.


Biz girer girmez Başak-Efe de geldi. Siz 3 bebek yanyana çok komik görünüyodunuz ufaklık:))

Sen daha kapıdan içeri girer girmez Rüzgar'la bir kesiştiniz şok olduk hepimiz. O nasıl bir bakıştı birbirinize ya, sanki nerden tanışıyoruz der gibiydiniz.


Bu arada vaktim olduğunda doğuma hazırlık kursunuda sana uzun uzun anlatacağım.


Parti güzeldi ufaklık, Efe, sen, Rüzgar bol bol fotolarınızı çektik, biriniz dursanız diğeriniz durmadı. Ama en güzeli daha siz karnımızdayken tanışıyodunuz bebeğim. Hep beraber çok eğlendik:))


Sıradaki parti EFE'nin ufaklık.. Artık orada hep beraber olucaz yeniden..


Bi haftasonu daha böyle dolu dolu geçti bebeğim...

O bir bebek arabası






Önce bakacaksın ben nerdeyim, nasıl oturuyorum diye. Benim altımdaki nasıl bir araba diye? O bir bebek arabası ve sen de bir BEBEKSİN. Arabanda ters durmaya çalışmayı bırak artık...
Ayağada kalktın ama ben hem seni yakalayıp hemde foto çekemedim maalesef :((




Yeniden Ce-eee

Ce-eee yine evimizin gündeminde ama bu sefer senin tarafından. Daha önceleri biz yapıyoduk sen anlayıp gülüyodun, cumadan bu yana eline ne zaman bi örtü, kıyafet, mont ...gibi bişey geçse hemen yüzünü kapatıp ce-ee yapıyosun. Cuma günü mağazada dolaşırken tanımadığın tüm kızlara ( büyük-küçük) cee-ee yaptın. Herkes bayıldı sana ufaklık. Ben daha çok bayılıyorum sana...Seni seviyorum bebeğim...

22 Aralık 2011 Perşembe

10.ay bitti

Ufaklık, ne kadar hızlı büyüyosun sen ya. Hergeçen gün yeni bir başlangıç bizim için. Bazen senin yaptıklarını takip etmekte zorlanıyoruz. Sen her zaman harika bir bebek oldun bebeğim. Evet bazen zorlanıyorum, bazen yoruluyorum, bazen yanlız kalmak istediğim de oluyor. Ama sonunda hep şunu düşünüyorum. Sen hayatıma öyle bir renk getirdin ki işte ben bunu hiçbişeye değişmem. Daha bu sabah babana dedim, Demir gelmeden önce bizi seçmiş ( anneler dünyasında bebeklerin gelmeden önce annelerini seçtiğini söylerler) biz çok şanslı bir aileyiz diye.
Gelelim bu ay neleri yapabilmişsin bebeğim. Hem adım adım setinden, hemde Alev'in dediklerine bakarak değerlendirelim:)))

ZİHİNSEL GELİŞİMİNE GÖRE;

*Nesneleri evirip çevirip bütün parçalarını ayrı ayrı inceleleyebiliyorsun. ( sonrada guppp ağıza)
*Tamamen saklı olan bir oyuncağı bulabiliyosun.
*Bir kişi yada nesnenin, görüş alanı içinde olmasa bile varlığını sürdürdüğünü anlayabiliyosun. ( artık ben yanından gider gitmez değilde 5 dk sonra falan beni çağırıyosun)
*Bazı yapılan hareketleri taklit edebiliyosun. ( Bu işi en iyi teyzeyle yapıyosun. Ayrıca onu korkutmaya bayılıyosun)
*Basit talimatları anlıyosun yerine getirdiğin zamanlar oluyo. ( hayır dediğimde bazen dinliyosun :)))
*Parmağınla istediğin herşeyi gösterebiliyosun. ( mamamamama diyerek tabi)

DİL GELİŞİMİNE GÖRE;

*Amaca yönelik seslendirmelerini yapabiliyosun. ( anne, baba, dede, ennenne, mama)
*Yeni sesleri taklit etmeyi deniyosun. ( Bak bunuda en iyi teyzenle yapıyosun. O sesini kartlaştırarak hooo diyor sende aynısını yapıyorsun)

MOTOR GELİŞİMİNE GÖRE;

*Kutunun kapağını kaldırıp işaret parmağınla hatta diğerlerini de ona iştirak ettirerek karıştırabiliyosun.
*Bir elini diğerine tercih etmeye başladın. Ama haka hangi elini temelde kullanıyosun o belli değil işte. Baban solak olduğu için aslında bize sol daha yakın gibi geliyor.
*Oturuyosun.
*Eşyaya tutunarak HEMEN kalkabiliyosun hatta SIRALIYOSUN. Koltuklarda cirit atıyosun.
*Bir kabın içine nesneleri koyup, çıkarabiliyosun.
*Parmaklarını kullanarak yiyecekleri ağzına götürebiliyosun. ( yanlız uzun nesneleri bebeğim, salatalık, havuç, patates kızartması gibi) daha küçük taneleri pilav gibi olanları parmaklarınla inceleyip, yere atıyosun.

DUYGUSAL-SOSYAL GELİŞİMİNE GÖRE;

*Müzik eşliğinde ritmik olarak vücudunu hareket ettirebiliyosun. ( göbek, popo müthiş tatlı)
*Amaca yönelik olarak ellerini hareket ettirebiliyosun. ( gel gel ile bay bay bazen karışıyo ama :)))
*Onaylanmayı yada onaylanmamayı ayırt edebiliyosun. ( onaylanmamak daha çok hoşuna gidiyor ama :))
*Bizlere oyuncağı uzatıyosun ama istediğinde veriyosun.
*Kendi ismini bilip tepki veriyosun.

Bak ufaklık teoride bunları yapabiliyosun. Haa bu arada bunlar bu ay yapabilmen gerekenlerdi, bunların bazılarını çookkk önceden yapmışlığın var ama ben o kadarda çetelesini tutmuyorum. Aylık gelişimine bakıyorum sadece:))

Ayrıca bu ay sendeki değişikliklere gelince;

*Oyuncaklarınla arandaki dialoglar değişti bi kere; yani önceki ay elinden düşürmediklerinin bu ay yüzüne bile bakmadın.
*Bu ay ki gözdelerin, halkalar, kutucuklar, TOPLAR, aktivite masan ( yeni geldi ama ), ve ARABALARIN. Bak bu arada şunu söyliyim sana, sen babanın taaa bebekken oynadığı arabalarla oynuyosun. Babannen hepsini saklamıştıda.
*Eline bez parçası geçince hemen toz almaya başlıyosun:))
*Buzdolabı süslerine hiç rahat vermiyosun, elinin uzandığı yerlerindekini hemen atıyosun.
*Ünitede ne kadar eşya varsa hepsini BİLİNÇLİ yere atıyosun.
* "Demir'in annesi nerde" diyorum hemen beni nerdeysem buluyosun.
*Kaç kaç dideğimde kaçıp kahkahalar atıyosun.
*Merdivenden inerken oynadığımız oyun halen ailemizin bir numaralı oyunu.
*Masada bizimle yemek yemeğe bayılıyosun.
* "enne del" diyosun.
*Ananne,dede,teyze, amca, dayı,emine teyze hepsini tanıyosun.
*Kalabalıkta vakit geçirmeyi çok seviyosun. Heleki dedenlerin evinde.
*Sesli oyuncaklara ( hayvan kılığında olanlara) gıcık oluyosun hemen altına alıp vuruyosun. Ama o bir arabaysa BAYILIYOSUN.
*Masa altını çok seviyosun.
*Yiyecekleri bizimde yememiz için bize uzatıyosun.
*Kumandayı TV tutup kanal değiştirmeye çalışıyosun. :)))

Valla aklıma gelenler bunlar bebeğim, daha da aklıma gelirse eklerim nasıl olsa.
Seni seviyorum ufaklık...Seninle her zaman GURUR duyduğumu asla unutma.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Uykusu gelen bebek:))





Artık uykun gelince nerede olursan ol böyle sürünüyosun ufaklık... Elinde ne olduğunun da önemi yok.

Adım Adım (11.ay)

Ufaklık, cumartesi günü 11. ay setimiz geldi. Bu sefer erken geldi ama ben bu setide çok beğendim. Bu ayki temamız GÜZEL EVİM. Yani bu ay evimizi tanıyacağız bebeğim. Bunun yanı sırada kaşığımızı yemeğe batırıp, ağzımıza götürmeye çalışacağız. ( yere değil ağıza). Birlikte gülücek, beraber oynayacağız. Ayrıca küçük nesneleri kavramayı öğrenicez. Bu sette diğerleri gibi çok eğlenceli bebeğim. Bi önceki setimizdeki herşeyi eksiksiz yapmaya çalıştık bunuda yapacağız.

Hadi bakalık hepimize kolay gelsin.

Haftasonu






















Ufaklık, bu haftasonları geldimi acayip seviniyoruz ailecek. Beraber paylaştığımız bu anların kıymetini çok iii biliyoruz çünkü. Aslında her haftasonu farklı şeyler yapmak istiyoruz seninle bu yüzdende ayına uygun olarak aktivite bulmaya çalışıyoruz sana.


Bu hafta baban eve gelir gelmez hemen attık kendimizi dışarı. Annen senin için buharlı temizleyici alacaktıya önce onu almaya gittik. Orada bi baktık ki çocuklar için ufak ufak eğlence makinaları koymuşlar, senin ilgini çekeceğini düşündük hemen hepsine bindirdik seni, doğrusunu söylemek gerekirse sen öyle çokta ilgi göstermedin. Arabanın direksiyonunu yalamakla ilgilendin daha çok. Sonra ben mağazaya girdim bide baktım ki siz yoksunuz, ya oraya bakıyorum buraya bakıyorum YOK. Küçük tren geçti önümden bide baktımki babanla onun içindesiniz. Baban pis pis sırıtıyo çünkü benle binecektin. Hemen fırsat bulmuş ben biyere gidince kapmış binmiş seni. Çok bozuldum ama neyse senin gülen suratını görünce hemen yumuşadım. Dışarda yemek yerken ufaklık, sen her zamanki gibi arka masayla iletişime geçmişsin, arka masadaki yaşlı amca kalktı yerinden seni sevmeye geldi, resmen çağırdn ya GEL GEL diyerek.


AVM de küçük çocuklar için yılbaşı etkinliği vardı. Kardan adam yapıyorlardı, balon dağıtıyorlardı. Sen baya bi baktın onlara, kardan adam yapamadık ama sana harika köpek şeklinde bi balon yaptı oradaki abi.Sende önünde duran küçük kıza bağırdın bi korktu hemen annesinin elini tuttu. Ordakiler bile şaşırdı yani.,


Dışarda çok oyalanamadık ama sen evi dağıtmak için o kadar hevesliydinki. Hemen geldik eve.


Ertesi gün doya doya bi kahvaltı yaptık ailecek. Bu kahvaltı işi biliyosun hepimizin beklediği bi şey oldu. Sonra sen babanla evin HERYERİNİ dağıttınız ama heryerini. Hemde güle güle. Sen kaçmayı öğrendin bebeğim. Kaçıyosun "gel buraya" diyoruz. Amanın ne kahkaha ne kahkaha daha kaçmaya çalışıyosun. Masanın altına saklanıyosun ordan bize bakıyosun. Bide eline ne zaman bi bez parçası gelse bulunduğun yeri siliyosun bunu herhalde Emine Teyzenden kaptın:)))
Öğleden sonra deden, anannen geldi hep beraber gezmeye gittik. Sen gene dedenin kucağındasın tabi, hiç bırakmadı seni. Hep beraber yemeğe gittik sonra, ordada 2 tane salatalık yedin resmen gözlerime inanamadım. Buna güvenerek köfte verdim eline ama öğüre öğüre çıkardın onu. Burdan şu sonuç çıkıyoki istediğini çiğneyerek yiyosun istemediğini öğürerek çıkarıyosun.

Tekrar eve geldiğimizde enerjin bitmemişti ufaklık. Babayla yatana kadar bol bol oynadınız. Sen resmen çıplak kalmak isteyince bizde pipiyi havalandırdık. Fakat bu havalanma esnasında sürekli babanın kucağındaydın ben 5 dakka seni alayım dedim hemen üstüme İŞEDİN ufaklık. Ama hemen pipine bakınca çok güldük:)))

Bi haftasonumuz daha böyle bitti bebeğim.

16 Aralık 2011 Cuma

Mutlu Musun? Emin misin?

Geçen gün blogcu anne bi yazı yayınladı. Yazının başlığı tamda böyleydi Mutlu musun? Emin misin?. Daha başlığı okurken bile sorguladım hayatımı..
Yazının temelinde çocuk hayatımıza girdikten sonra eşler arasındaki tartışmanın arttığı yönündeydi. Yani çocuk evliliği olumsuz etkiliyormuş...

Bu yazıyı okurken yaşantımızı düşündüm hep , senden öncesini senden sonrasını...

Öncelikle yazının bir bölümüne katıldığımı kabul ediyorum çocuk geldikten sonra gerçektende evdeki tartışma sayısı önemli ölçüde artıyor. Ama neden?

Baba ve anne olmak kavramlarına yeni yeni alışan bizler, aldığımız sorumluluğunda etkisiyle en önemlisi senin için en doğrusunu yapmaya çalışmanın mücadelesiyle tabiki ve doğal olarak fikir uyuşmazlığı yaşıyoruz. Kimi zaman ben, kimi zaman baban bu mücadelen haklı çıkıyor. Ama tartışmanın ötesine taşımıyoruz bu durumu..
Evet senden sonra hayatımız tamamen değişti. Herşeyimiz sana ayarlı, yememiz, içmemiz, gezmemiz, yatmamız, uyumamız... Ama sen biraz büyüdükten sonra bu düzen tam birbirimize eşit olarak sağlanmayacak mı zaten?

Doğru söylemek gerekirse özlediğim, yapmayı istediğim o kadar çoookkkkk şeyler var ufaklık,, mesela;

1- 16 aydır sigara içmiyorum hemde 1 tane bile, (emme eylemimiz bitince 1 tane içicem)
2- 19 aydır alkol namına ağzıma bişey girmedi, ( akşamları 1 kadeh kırmızı şarap içmeyi özledim)
3- tatlı yemek istiyorum ( alerjinden dolayı 5 aydır yiyemiyorum)
4- Gece dışarı çıkıp tepinmek istiyorum
5-Sinemaya gitmek istiyorum
6-Kız arkadaşlarımla başbaşa kahve içmek istiyorum
7-UYUMAK istiyorum
8-Geç kalkmak istiyorum
9-Evden 5 dakikada çıkmak istiyorum
10-Çalışmak istiyorum
Bu liste daha uzar da gider şimdi ama aklıma gelenler bunlar... Ama ben bunları düşünüp kendimi mutsuz etmiyorum bebeğim belki öyle yapsam, babanla tartışmalarımız başka boyutlara gider. İşte o zaman hem çocuklu yaşam, hem özlemlerin artması ve MUTSUZLUK başlar.

Şimdi gelelim lafın özüne, bu yukarıdaki liste var ya hiç ama hiç umrumda değil. Sen geldin ya evimdesinya, beraberiz ya bu bana yeter. Sen nasıl olsa büyüyüce bunları tekrar yapabileceğim ama senin bu günlerini bi daha geri getiremem ki..
Şimdi sana cevaplıyorum bebeğim evet MUTLUYUM, EMİNİM.

Babanla tartışmalara gelince sen hayatımızda olduğun sürece, seninle ilgili konularda hep tartışıcaz ve en bu bizi en doğrusunu yapmaya götürücek ufaklık buna inanıyorum ben.
Zaten farklı fikirler olması fikirlerimizi geliştirir bebeğim, bakış açılarımızı genişletir o yüzden ben bu durumdan da çok memnunun.

Birbirimizin dediklerini körü körüne hiç sorgulamadan yapsak emin ol sende büyüyünce bu durumdan hiç hoşlanmazsın. Ben istiyorum ki hem annenin hemde babanın kararları ile büyütelim seni.

Yani sen ufaklık benim evimi OLUMLU etkiledin..

Büyüyosun....

























Zaman mı çabuk geçiyor sen mi çok hızlı büyüyosun... Hergün bir ilk benim için. Sıralaman başlamıştıya koltuktan koltuğa 5 sn de falan geçebiliyosun. Burnumu ıssırıyodun şimdi kopartıyosun, HARİKA araba sürüyosun, müzik çaldığında poponu ve göbeğini sallıyosun. İstemediğin bişey yaparsam beni hemen itekliyosun, baba geldi diyince hiç düşünmeden kapıya koşuyosun, gün içinde babayı özlersen yerdeki resimliğin yanına gidip babanın suratını okşayıp ba-ba diyosun, ennee delll diyosun ( çok kere), kapının arkasına geçip saklanıp oyun yapıyosun, demirin annesi nerdeee diyince tüm hızınla emekleyip beni mutlaka buluyosun. Düz olan yerlerede (duvar- fırın camı, buzdolabı...) dayanıp ayağa kalkabiliyosun ve sıralıyosun. Tv da reklamın başladığı müziğini duyunca nerdeysen tüm işini bırakıp seyretmeye geliyosun, anne hemen tv kapatınca tuhaf tuhaf yüzüme bakıyosun. Tuvalete beraber gidiyoruz, sen kapının önünde benim işimi bitirmemi bekliyosun (kapı açık vaziyette) ve asla ama asla AYRILMIYOSUN ORDAN.


Büyüdüğün için diyaloglarımız bile farklılaştı bebeğim, HAYIR diyorum artık anlayıp bi durup yüzüme bakıyosun sonra bi de ıhhhh geliyo arkadan ama bildiğini okuyosun tabi. ( neyse buda bi gelişme daha önceleri hiç tınlamıyosun)

Masada hep beraber yemek yediğimizde ki bu günde 2 kere oluyo. Eğer babanla ben bişey konuşuyosak KESİNLİKLE İZİN VERMİYOSUN. Seninle konuşmamız gerekiyo yada sana bakarak. Yoksa masada kıyamet kopuyo imkan olsa mam sandalyesinden fırlayıp parçalayacaksın bizi. ( sinirli halin bana çekmiş ve ben buna bayılıyorun)


Acıktığında ma-ma diyosun hemde uzata uzata.

Dedeni artık acayip benimsedin ufaklık, ondaysan eğer hiçkimseye gitmiyorsun. ( baban çok kıskanıyor ama...

Seni seviyorum hemde herşeyinle..

12 Aralık 2011 Pazartesi

Ateş'in Diş Buğdayı
















Pazar sabahı erkenden kalktık ufaklık, Ateş'in diş buğdayı partisi için. Ananneyide aldık hep beraber gittik bebeğim. Canan teyzen ne güzel yiyecekler hazırlamış, pastası da çok güzeldi ama ben gene sadece 2 lokma alabildim. Ateş seni gülücüklerle karşıladı, sende ona güldün çok. Siz yanyana geldiğinizde, çok ama çok sevimli oluyosunuz zaten. Ateş seninle tüm oyuncaklarını paylaştı, ikiniz birbirinize dokunmaya çalıştınız ( yumuşak yumuşak !!!)

Birbirinizin saçına başına bi güzel dokundunuz:))) ama. İkinizde ci-ci ci-ci yapmaya meğersem ne kadar meraklıymışsınız.


Ateş'e aslında 3-5 yaş oyuncağı olan bir araba aldık bebeğim. Ama Ateş tahmin ettiğim gibi hakkını verdi arabasının, hemen üstüne oturdu ( bu ayda bunu yapabilmesi gerçekten inanılmaz) o sevdi, sen sevdin hatta Kuzey ( 8 yaşında) hepinizden fazla sevdi :)))


Sizi aslında daha sık yanyana getirmek lazım bebeğim, sen bağırarak seviyosun, sevgini öyle belli ediyosun daha doğrusu. Ateş daha sakin gülücüklerle belli ediyor sana sevdiğini. Böyle zıt olunca da ikiniz ee tabi kıyamet kopabiliyo. Birbirinize alışmanız lazım. Bunun içinde artık daha sık bir araya geleceksiniz.


Severek, öperek, ağlayarak, itişerek de olsa güzel bir parti oldu ufaklık. Biz beraber vakit geçirmekten çok keyif aldık.


İnşallah Ateş'in bundan sonraki dişleri mutlu mutlu biran önce çıkar...

Püskürtme..








Ufaklık, baban cumartesi günü şehir dışındaydı ama ananneyle, teyze bizdeydi. Sen teyzeye neler yaptın ya, onunla acayip oynuyosun, korkutuyosun, şakalaşıyosun valla bizi çok şaşırtıyosun. Püskürtmeye başladın gene, ama bu sefer ağzında yemek varken yapıyosun, hepimiz yemekler içinde kalıyoruz :)))


Şu şirinliğe bi bak hele...


Ananne

Sen iyice büyüdün ufaklık, anne-baba-dede ve en sonunda da cumartesi günü ananne dedin. Hemde gayet belirgin söyledin. Anannen havalarda. Aferin sana ufaklık..

8 Aralık 2011 Perşembe

TV

Sana televizyon seyrettireceğim günleri ben bile iple çeker haldeyim artık. Bebeğim bu nasıl bi istek ya, artık eline kumandayı alıp, tv tutup (denk gelirse) açıp resmen seyrediyorsun. Tv kapalı yaşıyorum zaten, artık bide kumandaları saklıycam..

Küçük Balık Büyük Kova ORKESTRASI







Bu ay Alev 2 tane marakas alın demişti sadece, baban sana koca bir set aldı bebeğim. Ritim öğreticez ya sana, hemen başladınız çalışmaya. Çalarken harika görünüyosunuz ufaklık.... Ama durupta şöyle güzel bi poz vermedinizki, resimler bile hareketli...