Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

26 Temmuz 2012 Perşembe

Bugün ANNE'nin DOĞUM GÜNÜ:))

Bugün 30 yaşına bastığım ilk gün ufaklık. Bugün benim doğum günüm. Ben annesinin, babasının küçük prensesi, kardeşinin ablası, kocasının ilk aşkı ve karısı ama artık en büyük sıfatını almış olan ben öncelikle SENİN ANNENİM.

Geçenlerde farkettim 30'lu yaşa girmenin bile beni ne kadar değiştirdiğini. Gerçi kabul ediyorum, yaşadıklarım anne olana kadar ki düşüncelerim, hayatım, anne olduktan sonraki halim herşey ama herşey beni çok değiştirdi. Ama biliyomusun şimdiki halim en çok beğendiğim halim. Çünkü artık hayatımda sen varsın.

30'lu yaşlara girmek beni çok heyecanlandırıyor. Kendimi daha olgun, daha dingin, daha huzurlu hissettiğim bir süreçteyim artık. Geliştirmek istiyorum sürekli kendimi, her konuda bilgi sahibi olmak istiyorum. Seninle ilgili, kendimle ilgili, hayatımızla ilgili her ama her konuda daha çok eğitmeliyim kendimi diyorum. Sebebi de benimle GURUR duy istiyorum bebeğim. Annenle GURUR duy. Benim işte bu yaşgünü dileğim bu. Ve gör bak senin gurur duyacağın bir ANNEN olacak bebeğim.

Bu sene ilk canım kocam kutladı doğum günümü, hemde tam 00.00 da. Ve ben sürekli şükrediyorum senin gibi bir bebeğim, baban gibi bir kocam ve arkamda dağ gibi beni sürekli kollayan bir AİLEM olduğu için. Hepinizi çok ama çok seviyorum. Beraber daha nice güzel mutlu yaşlara...

 

 

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Balıklar:)

Şu an tam 1.5 yaşındasın ve tüm hayvanları çok ama çok seviyosun bebeğim. Önce köpeklere hayrandın gerçi hatranlığın hala devam ediyor:)) Sonrasında kedileri köpeklerden ayırmaya başladın artık onlara farklı sesinle, farklı davranıyosun. Seni sürekli pet shop lara götürmemin bunda tabiki çok büyük etkisi var. İlk köpek sevdan gerçi İzmir'de ortaya çıkmıştı. Cesur ve GaRip ile başladı.

Yanlız şu aralar feci halde BALIK hatası oldun. Nerde görsen çıldırıyosun, Cepanın en üst katındaki büyük akvaryumun bile yerini öğrendin ne zaman o kata çıksak sen kendin koşa koşa yanına gidiyosun. Algın fazlasıyla açıldı, halında, havlunda balık var hemen farkediyosun, tabağındaki o küçücük balığı bile farkettin.

Eeeee dur bakalım yakın zamanda sana bir sürpriz gelebilir:)))

19 Temmuz 2012 Perşembe

Adım Adım 18. Ay

Yeni setimiz geldi:))Bu ayki temamız GİYSİLERİM. Giyinmeyle, soyunmayla, kıyafet çeşitleriyle ilgili tüm aktiviteleri içeren bir konu. Biraz fazla detaylı, bunların hepsini bu yaşından yapabiliyo olman biraz zor ama bakalım deniycez...

Anlayışlı Demir

 Şİmdi bizim evde, babamızın evde olduğu zamanlar çok önemlidir. Sen, sabah kalktığında, baba işten döndüğünde babanı HER AN yanında istersin. Baba evdeyse eğer, oyun oynanacak, yemek beraber yenecek, duşa beraber girilecek, diş beraber fırçalanacak, baba tuvalette ise kapıda ÇIK diye taciz edilecek, BABA UYUTACAK, gece kalktığında mutlaka baba görülecek. Babamız bugün eve erkenden geldi çünkü HASTAYDI. Ona rağmen, beraber oyun oynadınız, yemek yediniz ama babamızın artık hiç hali kalmadığı için banyoyu, diş fırçalamayı ve uyumayı beninle yapacaktın. Problem çıkaracağını tahmin ettiğim için aldım seni karşıma " bak aşkım babamız hasta ve dinlemeye ihtiyacı var, şimdi seninle banyoya gireceğiz, dişlerimizi fırçalayacağız ve beraber uyuyacağız lütfen BABAnı çağırma" dedim. Veee inanılmaz bir şekilde boynuma sarıldın babaya BYE BYE yaptın. Hiç baba demeden de herşeyi beraber yaptık ve sen şimdi aşağıda mışıl mışıl uyuyosun. Anlayışlı bebeğim benim. Seni çok seviyoruz.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Kızlar Sohbette

Dün akşam baban seni uyuturken annen arkadaşlarıyla kahve içmek için dışarı çıktı bebeğim. Sohbetlerimiz  muhteşemdi 30'lu yaşlar, erkekler, tatil, arkadaşlıklar vs vs vs. Yanında sevdiğin arkadaşlar olunca hele tadından yenmedi valla. Birbirimizi uzun zamandır tanıyan bizler, zamanın bize getirdikleri ve götürdükleri hakkındada derin bir sohbete girince şimdiki halimizi daha bir beğenir olduk:))

Yaz Gribi

Tatilden dönerken arabada akmaya başladı burnun, hemen anladım hastalanacağını çünkü ne zaman tatilden dönsek aynı şey oluyor:(( Herhalde hava değişiminden etkileniyosun bu kadar..

O gün herhangi bir ilaç vermedim çünkü sadece burnun akıyordu, hatta şiddetide artıyordu. Sadece bağışıklık sistemini destekleyen UNCA verdim sana. 1 gün daha burun akıntın artarak devam etti, fakat ertesi gün şiddetli öksürükte başlayınca hemen Alev'i aradım. O da VENTOLİN ver dedi. ben buharı seni daha kötü yaptığı için açıkçası vermek istemedim, şurubuna başladık YARIM ÖLÇEK günde 3 kere. Tam 7 gün kullandık ufaklık fakat şiddeti geçmesine rağmen öksürüğün ve burun akıntın kesilmedi. bunun üzerine burdaki bi tıp merkezine götürdüm seni, oradaki doktor herşeyin normal olduğunu, akıntın falan olmadığını söyledi. Burun akıntının ve öksürüğünün alerjik bir durum olabileceğini söyledi ve ZYTENC diye bir şurup verdi. Alev'e sordum ok kullan 1 hafta dedi. fakat bu arada baktım öksürükte burun akıntısıda geçiyor hatta bugün hiç kalmayınca KULLANMADIM.

Bakalım alerjik bişey olduğunu düşünürsem kullanırım.

17 Temmuz 2012 Salı

Dışarı Çıkmak istiyormuş:))


Demir Mutfakta İş Başında:))

Baktım ki bütün gün aşkımla beraberiz, ee öyle boş boş oturmayalım dimi. Ve senide mufağa sokmaya karar verdim. Sabah omletimizi beraber çırptık aşkım, soyduğum meyveleri tek tek meyve sıkacağına attın, böylece beraber meyve suyumuzu da hazırlamış olduk.

Öğlen yemeğini de beraber yaptık, ben soydum sen yıkadın. çok eğlendik, artık bundan sonra mutfakta beraberiz:))


16 Temmuz 2012 Pazartesi

Kuponla Oyuncak..

Annem ARCAPOL 24 kişilik yemek takımı almıştı kuponla tabi annemle beraber eminim tüm anneler de almıştır. Bir zamanlar kuponla bişeyler almak resmen bir furyaydı sonra sonra duruldu, hatta TV bile vereceklerini söylemişlerdi e gazete batmıştı:)) Ben kendim için birşey aldım mı hiç hatırlamıyorum. TV da çocukla ilgili ne zaman bişey çıksa kulaklarım dikiliyor hemen, algım başka bişeye pek açılmıyor senden sonra:))

Önce çocuklar için EĞİTİCİ BİLGİSAYAR'ı duydum, 3 yaş üstü içindi zaten ama o an biriktirmeye karar verdim. Bilgisayar geldi, beğendim, 3 gün falan durdu önünde baktım bozacaksın İLERİDE OYNANACAKLAR bölümüne kaldırıldı:))

Sonra ÇOCUKLARA KENDİ SESİNİZDEN MASALLAR kitabını duydum, onuda biriktirdim, o da kaldırıldı.

En sonda ŞİRİN BABADAN MASALLAR oyuncağı geldi. onuda şimdilik kaldırıyorum ilerde çıkaracağım.



Ya valla maddiyatta kar ediyor mıyum çok bilemem ama hoşuma gidiyor. Daha ilgimi çeken ne varsa senin için biriktireceğim bebeğim:))

SÜT MISIR:))

İlk tatilde tanıştığın mısırı dün baban pazarda görünce hemen almış. Sen bir oturuşta maşallah yarım koçan yiyosun ufaklık:)) Mama sandalyesinde 10 dakikada yemek yiyen Demir, söz konusu mısırı tek tek yemek olunca tam 25dakika oturdu:))


Tuvalet Eğitimi Oda ne??

Evet tuvalet eğitimi konusu evimizde 24 aylık olana kadar kapanmıştır ve Demir bey bu konuda bir belirti gösterene kadarda AÇILMAYACAKTIR.

PEPE VE TV

Alev biliyosunki TV konusunda çok katı. Aslında izlememen gerektiğini söylüyor ama ben onunla malesef bu konuda hemfikir değilim ufaklık. Tabiki zararları yok demiyorum ASLA. Sabahtan akşama kadar tv başında olan çocuklardan da yada TV tek oyuncağı olanlardan da bahsetmiyorum. Ama bana göre çocuk çocuktur ve o şekilde de büyümelidir. Ben senin çocukken izlemekten keyif alacağın, seveceğin ismini söyleyip tanıyacağın, hatta ondan bişeyler öğreneceğin bir çizgi film kahramanın olmasını çok istedim. Ve ne zamanki TV saati konusunda Alev esnek konuştu işte o zaman seni PEPE'ye yönlendirdim. İlk zamanlar bakıyodun ama asla dikkatin onda değildin, iki gözün kayıyosa hemen başka şeye yöneliyodun. Ama şimdi bütün karakterleri tanıyosun, hatta pepenin anannesi, babası ve dededi çıktığında sevinçle yanıma gelip "ANNE- DEDE-ANANNE-BABA" diyede söyleniyosun. Sana Pepe'nın kitaplarından aldım. Eline alıyosun kitabı "ANNE " diye gene sevinçle gelip karakterleri gösteriyosun hatta adlarını söylüyosun. şarkılarını ben çok seviyorum sende şarkıları çıkınca oynamaya başlıyosun. İlk zamanlara göre dikkatini biraz daha veriyosun ama dakika tuttum sadece 6-7 dakika aralıksız oturup bakıyosun sonra sıkılıp oyuncaklarınla oynuyosun taki şarkı çıkana kadar onda da şarkılarını dinleyip gülüyosun, zıplyosun, ellerini kaldırıp oynuyosun. Ama sonuna kadar izleyemiyosun. Dışarı çıktığımızda nerede PEPE görsen hemen bana yada babana gösteriyosun gülerek. Ben işte bu durumdan çok memnun neden? Çünkü tv'deki bir  nesneyi gerçek hayata taşımayı öğrendin ki bu çok önemliydi.Daha tam olarak tabki anlamıyosun ama ilerde anladığında daha çok fazla şey öğreneceğinden eminim.

Bu arada ilk zamanlar ALEV TV ASLA YASAK dediğinde evde TV bile kapatmıştım ama sonra bi baktım sen azcık açsam tüm dikkatini ve konsantreni oraya veriyosun hatta hayat duruyor senin için. Sonra karar verdim tüm gün açtım, sen ilk 1 hafta baya baya seyrettin ama baktın sıkıldın ilgilenmemeye başladın. eee zaten hergün dışarda olduğumuz içinde açıkçası öyle aman aman önemsemedim. Şimdi birazcık TV konusunda rayına oturduğumuzu düşünüyorum çünkü PEPE çıktığında, REKLAM (ki ben hemen çeviriyorum), KLİP ( ki çeviriyorum) hemen bakıyosun ama dedimya o da çookkk uzun soluklu değil. yani bu da demek oluyorki ayırt etme sürecine girdin, tecrübelerine güvendiğim senden büyük çocukları olan arkadaşlarımla sohbetlerimde de hepsinin bu etaplardan geçtiğini öğrendim, onlarda çocukların bir dönem TV konusunda çok ısrarcı olduklarını fakat daha sonra kendi programlarını belirleyip son derecede seçici davrandıklarını söylediler. Bende bu konuda ANNELİK İÇGÜDÜLERİME dayanarak izlediğim yoldan memnun olduğumu söyleyebilirim:))

Şimdilik sende PEPE konusunda oldukça seçicisin bakalım daha nelerini keşfedeceksin??

TALKING TOM:)

Evet TOM yeni arkadaşın. Babanın telefonunda keşfettiğinden bu yana benim telefonum senin ellerinde bebeğim:)) Önceleri sadece gülüyodun çok hoşuna gidiyodu bizim dediklerimizi taklit etmesi ama asıl şimdi sen onunla oynamaya başladın. Bugün öksürmeyi öğrettin aklınca:)) Önceden eline verince, neresine basacağını bilemiyodun ama şimdi tek tek dokunarak her türlü sesi çıkarttıyosun TOM'a:))
Haaa bu arada benim telefonumun kilidini açıp, bu programıda kendin açıyosun yani:))

Yataktan Düştün:((

Bu sabah acayip korkuttun bizi ufaklık, evde ismi ablan da vardı. Sen uykudan yeni uyandın, geldim biraz öpüşüp koklaştık yatağında sonra seni yatağında bıraktım ve sadece 5sn liğine yukarı çıktım ( ki sen yatağında acayip oyun oynarsın ve korumalıklara daha tırmanamıyosun) sonra senin çığlık sesine nasıl indim o merdivenleri bilmiyorum yani. Bi baktım sen güüppp yataktan aşağıya Allah'tan temizlik yapıyoruz diye yatağın altındaki kasa açıktı ( dadı yatağı aslında o) ve içi senin eski kıyafetlerinle doluydu sen onların üstüne. İsmi ile ben donduk kaldık bu çocuk yatağın içinden buraya nasıl düştü diye. Göster diyorum sana, elinle korkuluğu gösteriyosun, ama başka yok. Allah'a binlerce şükür ki hiç bişey olmadı, resmen Allah tuttu seni. Eeee bizde anladık ki senin boyun baya bi uzamış:)) Nede olsa çocuksun işte düşe kalka öğreneceksin:))
Bu sefer soğukkanlılığımı korudum, normalde sen düşünce bende ağlıyodum ama öğrendim artık soğukkanlılık çok önemli çünkü ben ağlayınca bu seferde sen daha çok korkuyosun. O zamanda ikimizin sakinleşmesi biraz zaman alıyor işte, ama bu sefer ben hemen seni kucağıma alıp güzel güzel konuşunca hem korkun geçti hemde 2 dakikada eski halimize döndük:)) ( Tabi sen döndün benim şok biraz daha devam etti)

15 Temmuz 2012 Pazar

Mantık Mı? Vicdan Mı?

Bu aralar istediğin bişeyler olmadı mı hep ağlıyosun. Eğer yapılması gerekliyse yapılıyor ama yapılması gerekmiyorsa tarafımdan bi güzel YAPILMIYOR. Babanada aşıladım öyle çok ağladı yok ne yapacağız falan diye düşünme yapılmaması gerektiğini düşünüyosan YAPMA dedim. Şimdilik güzel idare ediyoruz ama inşallah bu zorlamalara devam etmezsin. Gerçi çevremdeki annelere soruyorum hemen hemen hepsi aynı şeyi yaşadığını söylüyor, şu an için geçici bir durum gibi görüyorum bende.  Seni ağlarken görmek baban ve benim için gerçekten zor ama biliyomusun en zoru sana HAYIR demek aslında. Sen ağlarken HAYIR demeyi devam ettirmek. İşte o zaman anlıyosun EBEVEYN OLMANIN ZORLUĞUNU:( Mantığın mi yoksa vicdanın mı?

Ben nasıl mı karar veriyorum??  Şu an için tamamen iç güdülerim neyin doğru olduğunu söylüyorsa ona göre karar veriyorum. Ama bazende hem Alev'den dinlediklerim hem okuduklarım içgüdülerimin önüne geçiyor işte böyle zamanlarda da evin büyük YAPAREL'ine danışıyorum yardımcı olsun diye:))

Ata da bindik sonunda:))

AVM de ne kadar aktivite varsa tamamlamış olan biz Yaparel ailesi en son şu ortalıklarda dolanan atada bindik. Senin için daha çok erken, ayakların pedallara değiyor ama içine girmiyor:)) eee sürmen imkansız ama o kadar istedinki bende dayanamadım. Ama bu kadar isteğe bide anneyle poz verseydin keşke:((

MOM'S LAP


Yeni gözdemiz bu harika bisiklet, babanla dün almışsınız sen hemen keşfettin tabi. Hatta şu duruşa bak:))) Ya valla yiycem ya....

Burası SPOR SALONU MU??


Baban bizim evi galiba spor salonu zannediyor, sanırsam sende bebeğim. Kendisi spor aşığı evet bunu bilerek evlendim, sana bunu aşılama isteğinide gayet olumlu buluyorum ama NEREYE KADAR? Sizin benim evimi bu hale getirmeye ne hakkınız var???

Tepede basket potası, aşağıda sağda kale,  her ikisinede deli gibi şu atan bir UFAKLIK. Ama itiraf ediyim sen şut atıp bide üstüne ellerini kaldırıp zıplarkende çok ama çok sevimli oluyosun. Ya bide onu öğrendin ufaklık, eğer kaleye gol atıyorsan GOOLLLL, eğer basket atıyosan HAYYTTTT diye bağırıp seviniyosun. Baban öğretti, sonra da ellerini havaya kaldırıp zıplıyosun. Eee nede olsa erkek çocuğu işte...

Utangaç Demir:))

Bi kaç gündür sende UTANMA başladı bebeğim. Önceden hiç yokken, tamamen bir anda oldu. İnsanlar seni sevmek istediğinde hemen yanlarına gider, seni kucaklarına almalarına bile izin verirdin ama artık kafanı çevirip, benim yada babanın bacağına sarılıyosun. Eğer kucağımızdaysanda hemen kafanı boynumuza sokuluyosun. Ama utanırken çok sevimli oluyosun:))

14 Temmuz 2012 Cumartesi

İYİ KOCA, İYİ BABA

Dedimya hastayım diye, baban bu sabah bizi ananneye bıraktı, hem sana hem bana baksın diye. Sabah kahvaltıdan sonra ilacımı almışım sonra güppp yatağa tam 3 saat. sen bu arada tabi GOGO GOGO diye evi inletiyosun, beraber top oynamalar, pepe izlemeler, meyve yemeler falan. Sonra baba geldi, sen rahatça uyu biz bugün baba-oğul takılıcaz dedi. Seni aldığı gibi gezmeye götürmüş, önce bir arkadaşının ilginç eşyalarla dolu dükkanına gitmişsiniz, ordan sana bi güzel basketbol potası, uzaktan kumandalı helikopter haa bide bisiklet almış. yemeğini güzelce yedirmiş, altını değiştirmiş, bide güzel uyutmuş.  Haa bu arada sürekli de beni aradı nasılsın diye:)) Ben tabi bütün gün yattım, kalktım yattım kalktım yattım......
Ordanda amcanın ofisine geçip bi güzel eğlenmişsiniz, tam eve dönerkende Kocatepe caminin orada durup bide güzel güvercin beslemişsiniz.
Sonuç MUTLU BABA=MUTLU ÇOCUK=MUTLU ANNE

Teşekkür ederim kocacım seni çok seviyorumm. Sen İyi bir koca, iyi bir baba herşeyden önemlisi İYİ BİR ADAMSIN..

Teşekkürler BEBEĞİM..

Tatilden donerken sen hastalandın, sonrada her zamanki gibi bana geçirdin:)) Kendiminkini çok önemsemedim, öyle ilaç falanda almadım, doğal yollarla geçirmeye çalıştım bi kaç gün. Bu arada sen evde durmaktan çok sıkılıpta kapılarda ağlamaya başladığında gezmelere çıkmayada başladık. Sana bişey itiraf ediyimmi bebeğim, bir çocuğu YANLIZ, SADECE TEK BAŞINA büyütmek gerçekten zor. Bunu sadece hasta olduğum zamanlarda hissediyorum ama,  çünkü 3 gündür gündüzleri neredeyse kafamı koyacak yer arıyorum ama yapamıyorum. Gene sırf sen istiyosun diye dışarı bile çıkıyoruz işte o zamanlar diyorum keşke yanımda biri olsa..
Cuma günü artık dayanamadım hastalığım arttı, boğazım şiş, halim yok, öksürükte cabası senide aldım, beraber doktora gittik. Sen normalde çok uykun olduğu halde, tam mızmızlık yapacakken doktor beni muayene ederken hiç sesini çıkarmadan oturdun. Röntgen çektirmem gerekiyodu, yarın geliyim dedim hayır şimdi dediler, çaresiz seni hemşireye emanet edip çektirdim.Hemşireden de rica ettim lütfen kapının önünden ayrılmayın diye o da sağolsun beni kırmadı. Bende filmi çeker çekmez neredeyse çıplak fırlayacaktım ama dışarı. Sonra tabi gene kontrol, ee bide eczane falan derken sen iyice mayıştın, kafanı sürekli omzuma koyuyorsun. Ama bişey diyim mi bebeğim, seni çok seviyorum, ne zaman kötü bir zamanım olsa sen birden olgunlaşıyorsun..TEŞEKKÜR EDERİM BEBEĞİM..

Boynuz Kulağı Geçti Bile:)

Bugün babanla amcanın ofisine gittiniz ufaklık. Bu aralar zaten sende bir amca-dayı ne yaparsa bende yapıcam olayı var. Ee durum vaziyet boyleykende, başlamışsın talan etmeye..


DJ lik için gereken ne varsa ALT YAPI, ÜST YAPİ, KARİZMATİKLİK, YAKIŞIKLILIKZEKA, YETENEK, vs vs vs sende mevcut zaten. Aamcandan daha iyi olduğunda kesin bebeğim;)

13 Temmuz 2012 Cuma

İnrk sütüne geçiş..

17.ay kontrolünde Alev bundan sonra devam maması yok, MUTLAKA inek sütüne geçin demişti. Bende tatilden döndüğümüz günün akşamı hemen geçtim. ( 08.07.2012) herhangi bir reaksiyon vermedin, hiç zorlanmadan geçtin, çok sevdin..
Aslında ben 1 aydır, eti cicibebeyle sana süt ısınıp tatlı yapıp veriyordum, saat 16.00 gibi yapıyodumki bakalım bi sıkıntı yaratacak mı diye. Ama sen tatlı şeyleri çok sevdiğin için zaten reddetmezdin ama bunu direk ılıklaştırıp verdin, olsun sevdin.
Bu arada süt olarak SEK GÜNLÜK SÜT içiriyorum sana. neden?  çünkü içime sindi, ona alıştım..

Yazıda getirdik, ha bide götürdük:))

Ufaklık, bir tatilide daha bitirdik seninle. Şu an sen aşağıda resmen tatil yorgunluğunu atıyosun hala. Tatilimiz geçen cumartesi başladı. Daha sabahtan arabaya biner binmez anladın sen tatile gideceğimizi, neden çünkü babamız sabah oldu işe gitmedi ve bizimle. Sevinç çığlıkları atıyodun arabada. Ama işin en ilginç yanı ne biliyo musun sen TATİL bilincine hepimizden önce girmiştin. Sabah sen kalkınca yola çıkacaktık, anannen ve teyzende bizimle geliyorlardı. Sen normalde 6 dedim mi kalkardın ama yola çıkacağızya tam 7.30da kalktın. Biz hepimiz 6da kalktık, tüm hazırlıklarımızı tamamladık, senin kahvaltını, gün içinde yedireceklerimi falan hazırladım. Sen de kalktın senide hazırlayıp çıktık yola. Senin kahvaltın hazırdı ama biz kendimize bişeyler almak için durduk. Saat bu arada 8.30 oldu tabi. Neyse yiyeceklerimizde tamam dı artık tam olarak çıktık yola. Senin kahvaltını yaptıracaktım arabada ama sen İNATLA yemedin. Babanın poğaçasına saldırdın, eee nede olsa tatil diye çok da diretmedim ve sen POĞAÇAYLA yanındada koca bir bardak meyve suyuyla yaptın kahvaltını. Nasıl sevdini nasıl sevdin anlatamam, 1 tane tam poğaçayı bitirdin. Haa tamam uyku saati geldi şimdi yatar 2 saat uyur dedim ama sen yattıktan yarım saat sonra cin gibi kalktın bide. Koltukta oturmak istemedin, arkada birazcık anannenin kucağında, birazcık yerde takıldın falan derken AFYON'na geldik işte. Sen arabadan inince, 3 saatin vermiş olduğu oturma sıkıntısıyla attın kendini dışarı, anne kahvesini içerken sende bi güzel oaraları talan ettin. Babanla havuza taş attın, deli gibi koşturdun. mızmızlana mızmızlana arabaya zorla oturdun. Sonra başladın gene huysuzlanmaya ananne gene aldı seni kucağına biraz şarkılar söyledik, oyunlar oynadık, seni paspasa oturduk oyuncaklarınla oynadın. ( bu arada ben o kadar tedirgin oldum ki sen koltukta oturmadığın için, ağlatmayada kıyamadım seni neyse dedim yavaş yavaş sürdük bizde) İkinci molamızı GÖL kenarında verdik. Orada sana yaptığım yemek yerine, gözleme yemeyi tercih ettin üstünede 2 bardak ayran içtin. Gerçi baban ne yerse ne içse sende onu yiyip içtin işte..

Vee gene uyku saati geldi de geçti işte derken sen nihayet uyudun bu seferde 40 dakika sonra hemen kalktın. Ben hayretler içindeyim tabi, ama sen TATİL MODUNDA.

Neyseki otelimize geldik, odamıza çıktık ki ne göreyim bize FAMILY SUİT vermişler. Babanla ben havalara uçtuk ufaklık, otele işte o an hayran kaldım. Çünkü 2 odalı bi suitti bizimkisi. Senin kendi odan vardı. 2 tane tek kişilik yatak, 1 tane park yatak koymuşlar. Sana ait bir gardolap, büyük aynalı komidin, hatta televizyonun bile vardı. Baban hemen iki yatağı birleştirip sana çift kişilik, kocaman bi yatak yaptı. Sen bu arada MİNİ BARI boşaltmakla meşguldun tabi. Allahım odadan odaya koşturdun, barı boşalttın, banyoyu kurcaladın, balkona çıkıp çıkıp girdin. Sevinçten "anne-baba" dedin sürekli:))

Baban baktıki ben odayı seninle yerleştremiycem seni kaptığı gibi götürdü denize. Tabi sen denizi görür görmez girmek istemişsin, boyuna posuna bakmadan bi güzel içine doğru yürümüşsün baban biraz şaşırmış nasıl korkmadı falan diye. ( ee keşanda açtıkya sezonu unutmuş tabi) Sende bir heyecan bir heyecan sorma. ha bide dalgalara kafa tutmayıda ihmal etmedin tabi. Sonra beraber girdik denize üçümüz, sen babandan acayip cesaret aldın bebeğim, bana gelince birazcık korktun. Ben bozuldum ama napıyım erkek gücünü istiyosun. Ananne ve teyzede senin denizdeki halini görmek için uçar gibi hazırlanmışlar onlarda gelince ekip tamamlandı, senin tüm alt takım 2 sn içinde kumla doldu. Hele mayolu halini görsen valla tam erkek oldun sen ufaklık...

O akşam çok durgun geçti, hem yol yorgunluğu hemde sen yatınca bizdeki dinlenme isteği falan hemen uyumuşuz.

Ertesi sabah erkenden kalktık, baban dün harika bir çardak keşfetti, bütün gün duracağımız için açıkçası şenzlongta olmak istemedim, sen daha rahat et diye hemen çardağı kendimize göre düzenledik hatta içerde sana bide yatak yaptı babacık:))

Sabah kahvaltısını peynir ve simitle yaptın o gün ama meyve suyunu sıktırdım sana, otelde o kadar çok çocuk vardıki sen onların da tabaklarına baktığın için öyle çok verimli bi kahvaltı olmadı ama meyve suyunun tamamını içtin bebeğim. Hemen denize koştuk, anannen de bizimle girdi. Seni önce çıplak soktuk denize, sonra simidinle beraber soktuk. Sen aslında simit olayını çok sevdin ama gövden dışarıda kalıpta üşüdüğün için çıplak olmayı tercih ettin. Denizi çok ama çok güzeldi, sonra seni çıkardık sen babanla beraber kumda oynarken anne ve annannede güzel bi kahve keyfi yaptı aşkım.

Deniz seni o kadar yorduki hemen uyuya kaldın tabi. Aman tanrım Ankara'da 2 saat uyuyan çocuk burda 40 dakika sonra uyanıyor. Ee tabi tatilin hiç bir anını kaçırmak istemiyosun. Babanla beraber hemen çimenlerde GOOLLLL oynamaya başladınız bile. Bak annem söylemişti dersin, SEN GOLCÜ olacaksın ufaklık..

Öğle yemeğinde çok sorun yaptın, bir türlü yemek istemedin. Yemeyi bırak masaya bile oturmak istemedin. Sürekli mızmızlık yaptın falan filan.. Sonra ekibin ortak kararıyla seni ÖZGÜR birakmaya karar verdik. Nede olsa sen de tatildesin.

11.00- 16.00 güneşe çıkmama kuralı ta en başından ihlal oldu bizim için, seni bırak odada tutmayı, yanımızda bile zor tutuyorduk. Kendi başına dolanmak istiyosun, denizden hiç çıkmak istemiyosun. ha bire gooollll atıyım, alıp başımı gideyim istiyosun çünkü. Neyseki annenne ve baba devamlı seninle oynadılar. Bende oynadım ama azcıkk, ee annenin tatile ihtiyacı olduğu için biraz yatıyoduda:)

Akşama doğru deniz çok dalgalı olduğu için, babanla beraber havuza girdiniz. Seni daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim bebeğim. Acayip sevdin havuzu, hele bide kalabalığı zaten çok seversin, ondan herhalde ağzın kulaklarındaydı.

Akşam yemeğini yemek için masaya oturduk, sen 5 kaşık aldın almadın, tam o saatte dondurma dağıtıldığı için çocukların elinde dondurmayı görünce ondan istedin. Bizde seni hiç zorlamadan yarım top vanilyalı dondurmayı tutuşturduk eline:)) Önce soğuk geldi sana, elinde sıkı sıkı tuttun, sonra biraz eriyince valla güüppp diye külahına kadar götürdün. Çok sevdin, ee çocuk işte hemen belli ediyo... İlk defa tattın ama sanki hergün yiyormuş gibiydin yani...

Otelimizin çok güzel bir çocuk parkı vardı aşkım, yemekten hemen sonra rotayı oraya çeviriyodun, hatta yemek yemeyi resmen zaman kaybı olarak görüyodun. Orada bazen diğer çocuklarla, bazende kendin çok güzel oynadın. Parkı zaten hep çok severdin.

Tam 20:30da MİNİ DİSCO ya götürdük seni. İlk defa çocukların ne yaptığını anlayamadın yüksek sesle müzik, herkesin aynı hareketi yapması, sonra onları izleyen büyük bi kalabalık, sen baktın ki bize soramayacaksın, attın kendini piste, tuttun ordaki bi çocuğun paçasını elini açarak bişeyler soruyosun ( "siz burda ne yapıyosunuz"), tabi çocuk çekiştirilmekten hoşlanmadı sana şöyle bi sert bakış yaptı, sende "AMAN BEEE" der gibi bakıp yanımıza geldin, ilk 5 dakika şaşıran Demir'i sonra nedense pistten alamadık:))

Ben taa tatile başlamadan senin uyku düzenini kafamda sıfırlamıştım, seni asla ama asla uyku konusunda zorlamayacaktım. Sana da dedimki "Annecim uykun geldiği zaman sen biizm yanımıza gel, biz seni götürmiycez" hatta ilk dediğimde off dedim şimdi Demir yanımıza hiç gelmez. Ama benim akıllı bebeğim beni çok ama çok şaşırttı, o harika eğlencenin tam ortasında babasının kucağına gelmek istedi ve biz odaya doğru yolumuza koyuldukkk.

Tatile çıkmadan baban demiştiki ufaklık, KARICIM SEN TATİL YAP, BEN DEMİRLE İLGİLENİRİM. BENİM TATİLİM OĞLUM.. ( Vay be YILIN DEĞİL YÜZYILIN BABASI)

Baban seni bi güzel yatırdı, sonra hemen ANANNEYİ çağırdık bizde ve anne - baba DİSCOYAAAAAA:))

Ertesi sabah kahvaltıda ufak çaplı bi sinir yaşadım, sen güzel güzel kahvaltını yaparken bir anda ağzındakini çıkarmaya, ağlamaya (ki ben buna çığırtma derim) başladın. neymiş yan masadaki çocuk sabah kahvaltısında kakaolu kek yiyormuş bizimkide ondan istiyormuş.. Hemen baban ve anannen atladı olaya, olsun Demirinde tatili ver bakalım ne yapacak dediler. Bende hem kendimin, hemde hepinizin ruh sağlığı için verdim keki benim aslan parçam 2 tam dilim kek yedi maşallah...Neyseki koca bir bardak meyve suyunu götürdün..

Hemen denize koştuk tabi ailecek, bu sefer kollukla soktuk seni, biraz daha hoşuna gitti çünkü tüm vücudun denizin içinde ya. Bu arada belekte inanılmaz bir esinti vardı, insan sudan çıkınca tir tir titriyodu resmen sana taaa geçen sene harika bir plaj havlusu almıştım sayesinde bebişimi titretmeden çıkarıyorduk denizden ama tam çizgi film karakterlerine benziyodun hani, neyseki uyku saatlerinde herhangi bir bozulma olmadı gene sen uykuya önce anne-annanne ikilisi kahve keyfine sonrada anne-baba ikilisi havuz keyfine... :))

Öğlen yeneklerini de normalden az yemeye başladın, zaten otelin en eleştirdiğim kısmıydı bilmiyorum belki de benim beklentim çok yüksekti. Yemek çeşidini az, olanında lezzetsiz bulmuştum. Neyseki sende 5 yıldızlı konseptine hemen uydun, öğlen yemeği yoksa, 1 saat sonra plajda pizza, yada pide yerim diye hiç yemedin. Ama 1 bardak ayranı güüppp diye götürüyordun. Versek birayada hayır demezdin hani;)

Babayla havuz keyfine başladınız hemen zaten sen BABA diyosun başkada bişey demiyosun, o kadar çok dedinki sonunda kısaltma kullandın ve direk "BA" dedin:)) ondan sonrada BA aşağı, BA yukarı..

Havuzda sen benim kucağımdayken baban bi ara dışına çıktı ve balıklama atladı havuza AMAN ALLAHIM BU NE der gibi bir bakışın vardı hala unutamıyoruz babanla, ve bir anda heyecanlı heyecanlı dudaklarından "BAAA BAAAA" döküldü, tamamdı işte bu adam zaten senin SÜPER KAHRAMANINDI şimdi UÇTU TAM OLDU:)) ( Babaya hayranlığın gerçekten kıskanılır boyutta ufaklık)

Akşam yemeğinden önce odaya çıktığımızda ilk işin MİNİ BARI talan etmek oldu hep. Sonra balkon sefasına başladın bayılıyodun balkonda gezmeye ayrıca o kadar güvenli yapmışlarki açıkçası çok hoşuma gitti. Sonra yatağa gelip babayla PEPEEE keyfide cabası. Bide en sevdiğin şey babanla yıkanmak ufaklık. Bide tabi orada ikiniz aynı anda giriyosunuz, aynı anda çıkıyosunuz Allahım resmen mest oldun. Bide tabi DİŞ FIRÇALAMA.. İşte bu en sevdiğin şey bebeğim. Babayla beraber yaptımı hele tadından yenmez.

Akşam yemeğine inmeden önce kendi kendime söz verdim, şimdi bebeğim herkesin elindeki dondurmayı görecek, onu isteyecek ve de yemek yemeyecek sakın ha sinirini bozmak yok, bu Demir beyinde tatili canı ne istiyosa onu yapsın. Veeeee oğlum işte ya, beni üzermi MA MA MA MA diye çıldırdı, bi güzel yemeğini yedi ondan sonrada tabiki dondurmasını. Anladımki önce anne kafayı düzeltecek...

Ya sen gerçekten büyüdünmü yoksa bizmi kabullenmekte zorluk çekiyoruz. Babayla beraber dondurmayı kapar kapmaz resmen parka uçuyosun hayır otel labirent gibi ama sen her seferinde hiç şaşırmadan parka emin adımlarla gidiyosun.Orayı bir güzel talan ettikten sonra resmen alarm çalmış gibi MINI DISCO ya koşuyosun tam 20:30da. Bu sefer daha tecrübeli yaklaştın olaya, müzik-dans-kızlar falan baya hoşuma gitti hani, iki tane kız vardı biri ÇİNLİ diğeri RUS ki tercihimiz babanında yakınlığından ötürü RUStan oldu, acayip peşindeydiler, ama benim oğlum valla hiç oralı değildi.. ( ayyy tam erkek anası oldum ben :(()

Gene uykun gelince baba beni kucağına al dedinde odamıza doğru yola koyulduk, sen bi güzel uyudun anannen başında ANNE-BABA dışarda:)))

Sabah kahvaltısında bir tam omlet bitti, ki ben kek verecektim ama baktımki omlet güp güp mideye. Bu arada otel personeline hayran kaldım, benden sıkma meyve suyunun parasını almadılar eee nede olsa TÜRKÜZ CANIM.

Sen babanın atlama olayına o kadar hayran kaldınki bende yapmalıyım diyerekten hemen atlamayı öğrendin:)) Şaka değil ufaklık kayıtlarda bile var. Hatta sen atlarken, başka tarafta başka bi çocukta ki senden çok büyük, topa şut vurarak atlıyodu sende ondan elinde topla, topu önce atarak, topu tek el tutarak gibi nice şekillerle atlamaya devam ettin.

Otelin en sevdiğin yiyeceği PİZZAydı. Heleki kaşarlı-domatesliyi hergün 3 dilim şeklinde götürdün. Sen kumlarla elle oynadın hep bebeğim, kova, küvek öyle aman aman ilgini çekmedi, sen TOP olayını biraz abartıp havuza, denize bile götürdün.

Akşam Mini Discoda herkes sana baktı, çünkü hiç tanımadığımız RUS bir ailenin pusetinin altına sakladığı renkli topu canın pahasına oradan aldın. Koptuk resmen, çocuk topunu istediğinde de ona resmen şaklabanlık bile yaptın.

Artık yatma saatine daha kolay adapte oldun, gündüz o kadar çok yoruluyodunki gece kendin sızar oldun. Ananne odaya, ANNE-BABA DİSCOYA:))

Alev 11.00le 16.00 arası güneşe çıkarmayın dediğinde, aklımıza gelmişti sana şişme KOCAMAN bi havuz almak, eee nede olsa bu haylazı öyle elde tutmak kolay değil diye. Baban resmen o havuzu doldurmak için bir işçi edasıyla o sıcağın altında kan ter içinde denizden sana su taşıdı. Ama senin sevincine değer dedi baban....

O havuzun içine kendin girip çıktın, hatta işedin sonra içtin falan filan... Geçen sene aldığımızda biz sokmuştuk seni, şimdi dedik babanla bu bizim mi, ne kadar büyüdü gözümüzün önünde...

Ben balık masajı yaptırmaya karar verdim, tam bizim güneşlendiğimiz yerin yanında, adı GARRA RUFA. Yani balıklar, ayağına ve eline pedikür yapıyor. Ayrıca, ayakta sorunlu bir bölge varsa orayı yiyerek yok ediyor. Ama bunu sıfır acısız yapıyor..

Sen balıkları tabiki rahat bırakmadın, ama o kadar temnkinlisinki önce babanın elini sokturdun, sonra kendin soktun "aaa aaa aaa ıjhjkjdkjcklsjd" gibi şeyler söyledin. Çok ama çok şaşırdın.. İki tane yan yana akvaryum vardı sen bi birine, bi birine koşturup durdun. Karar verdik senin odana, sadece sana ait olan bir akvaryum kurucağız. Bu arada bende ayaklarımı soktumya o balıklara banada hayran kaldın tabi:)) Baban kadar olmasada idare ettim işte:((

Mini Disconun hemen yanında GAMELAND vardı, bizim ailecek oynadığımız basket atma makinasını görünce hemen çıktın üstüne bizide çağırdın başladık gene beraber oynamaya. Üçümüzün ortak bişey yapması çok ama çok hoş ufaklık. Ayrıca GAMELAND da 10 dakika kiralayacağın küçük akülü arabalarda vardı. Sen içine bi güzel oturuyosun, vitesini, direksiyonunu öyle güzel kullanıyosunki, zaten arabayı çok seviyosun. Benim tezim, sürekli beni araba kullanırken izlediğin için, gözlemlerin çok yerinde olmuş aşkım..

Akşam gene odamıza çıktık ama KANDİL olduğu için bizde odada kaldık biraz dinlendik:)) Sana bişey daha söyliyim bebeğim, şimdi baban yatağı yaparken bi tarafını duvara dayadı, diğer tarafınıda park yatağa dayadı ayrıca sen yataktan kendin ineli çok oluyor ama FIRSAT BU FIRSAT dedi güvenliği bahane etti ve tam 7 gece seninle beraber yattı. Geceleri sen dönüp onu kucaklıyomuşsun:))

Sedat amcan, Ayşe yengen ve Semra abla sırf seni görmek için otelimize uğradılar. Sen bütün numaralarını gösterdin tabi, sende kalabalığı çok sevdiğin için acayip mutlu oldun. Beraber çocuk havuzunda çok keyifli vakit geçirdiniz.Goolll oynadınız.... Sen havuzdaki tüm çocukların oyuncaklarını teker teker attın havuza. Bu arada nasılda kaydıraktan kaydığını gösterdin herkese..Tabi akşam sen yatınca da biz hep beraber DİSCOYA:))

Artık tatilin sonuna yaklaştıkya hepimizi bir hüzün kapladı, böyle babanın yanımızda olması çok ama çok keyifli oluyor. Bu arada tatilin sözü BÜTÜN HAFTA SADECE BANA Bİ KERE ANNE DİYEN DEMİRE, BABASININ "OĞLUM ANNEN TATİL YAPIYOR, LÜTFEN BABA DE" DEMESİYDİ.

Dönerken çok daha rahat ettik bebeğim, sen ilk araba yolculuğunu tatile giderken yaptığın için alışmış oldun, tabi benim arabaya binerken ANNECİM AĞLASANDA KOLTUKTAN KALKMAK YOK" deyişiminde etkili olduğunu düşünerek tüm yolculuk boyu keyifli keyifli oturdun koltuğunda...

Daha içeri girer girmez saldırdın oyuncaklarına, o kadar çok sevindinki evimize geldik diye. Yatağını, oyuncaklarını, kısacası evin her yerini ayrı ayrı özlemişsin ufaklık..

Bakalım daha yaz bitmedi sana sürprizlerim olabilir:)) Bu arada benim tatilden çıkardığım ANAFİKİR: ANNEM BENİM HERŞEYİM, O OLMAZSA BEN BİR HİÇİM:)) Canım annem resmen fedakarlık yaptı bizimle geldi, tabi teyzemide unutmayayım oda ve her gece seni bekledi sırf biz rahat rahat gezelim diye. SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNECİM, ALLAH SENİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN.