Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

28 Ağustos 2012 Salı

Engel Tanımam!!!


Akvaryumdaki Tanımlanamayan Cisim

Bu ne yaaaa, o akvaryumdaki LEGO ne alaka???  Onun yeri orasımı ha ufaklık??

Burun Karıştırma ( ııyyykkk)

Hiç ama hiç komik değil ufaklık, sen çok eğleniyosun ama ben o kadar eğlenmiyorum. Nasıl öğrendin, kimden gördün bilmiyorum ama bu kadar zevkle yapılmazki bu iş:)) Hayır çıkanıda yerim yada yersin yapıyosun bide:))
 Ayrıca bu ne kılık böyle tam koca herifler gibi:))

ÇOCUK OLMAK:))


Geçen gün ailecek yemeğe gittik, tam oturduğumuz restaurantın önünde sular dans ediyordu ( bilsem otururmuydum hiç) Oradaki tüm çocuklar toplandı bir anda, çılgınlar gibi suların arasında oynadılar, nasıl çoştular, nasıl çoştular anlatamam. Hiçbirşeye ama hiçbirşeye aldırmadan ıslattılar kendilerini. Eee sen onları görünce durur musun hiç. Sende attın kendini suların içine. Sonuç: DEMİR SIRILSIKLAM...

Rüzgarla BOWLİNG :))


Güneş Gözlüğü Nasılda Yakıştı Oğluma :))


Kardeş Harika Bişey Yaaaa:))




Başarla kurduğun bu KARDEŞLİK duygusuna bayılıyorum bebeğim. Bi kere Başar naparsa bende yapıcam duygusu gelişti sende. Başar uyursa uyurum, Başar yerse yerim, Başar .içerse içerim.... Başar'ın elinde ne görürsen gör hemen alıyosun bi kere, hayransın ona. Hatta ikinize aynı şeyi veriyorum ama nafile sen genede gidip onun elinden alıyorsun. Ama akıllı oğlum benim ne de güzel idare ediypr seni, TAM BİR ABİ İŞTE:))

Adım Adım 19. Ay

Yeni setimiz bebeğim; teması BEDENİMİ KEŞFEDİYORUM II. Çok ama çok keşfettik bedenini, ama karıştırabiliyosun:)) Burnun yerine ağzını gösterdiğin oluyor ama çok tatlısın.

ATATÜRK

Söylemeni en sevdiğim kelime işte ufaklık. Nasılda güzel söylüyosun bir bilsen. Duyan herkesin ağzı açık kalıyo valla. Ağzını yerim senin:))

2 Ağustos 2012 Perşembe

7/24 ANNEYE GÜVENLİ BAĞLANMA


Kitabın adını okur okumaz etkilendim, seninle 7/24 beraber olduğumuz için ve beni en çok kaygılandıran konuydu GÜVENLİ BAĞLANMAYI sağlayabilmek.

Aslında yazarı TV programlarındada çok izlerim, hatta bazı dediklerini hiç mantıklı bulmam ama birini eleştireceksen de mutlaka yazdığını oku dimi??

Kitabı hakikaten birçırpıda bitirdim ama açıkçası okurken çok sıkıldım, acayip geçmişten, tarih öncelerinden bahsediyor, hep çözüm, uygulama nerede acaba diye bekledim ama kitabın sonunda anlamsız bi hikayeyle anlatmış meğersem.

Mesela sorun yaşayan bir anne-çocuk ilişkisinden bahsetmiş, ama çözülmüş mü? çöüzlmüşse nasıl çözülmüş işte ondan hiç bahsetmiyor. Sanki cevabı olmayan, bi çok SORU okumuşum gibi oldu.

Ama hakkını vermek gerekirse, altını çizdiğim, okurken aklımdan asla çıkmasın dediğim bikaç cümle oldu.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

İçim Sızladı Ama:((

26 Temmuz benim doğum günümdü ufaklık biliyosun. Tarih itibariyle hafta içine geldiği için, üçümüz evde başbaşa kutladık. Ama baban bana cumartesi akşamı için SÜRPRİZ bir parti hazırlamış. Gerçektende çok büyük sürpriz oldu, çünkü sen 2 gün boyunca uyumakta çok zorlandın, babanı çok yordun, hatta sürekli BABA diye ağladın. ( tabi bu hafta babanın 3 gün şehir dışında olmasınında bunda çok büyük etkisi var) Eee hal böyle oluncada babanla ben konuşup karar verdik, eğer sen vaktinde problemsiz yatarsan biz ikimiz yemeğe çıkacaktık, eğer yatmazsanda hiçbir şey senden önemlli değil diyerekten evde oturacaktık.

 Cumartesi günü sabah ananneye kahvaltıya gittik seninle, taa arabada başladım anlatmaya "ANNECİM BİZ AKŞAM BABANLA BAŞBAŞA YEMEĞE GİDECEĞİZ, SEN ANANNE VE BABANNENLE OLACAKSIN LÜTFEN ONLARI ÜZME GÜZEL GÜZEL OTUR falan filan " dedim işte. Hatta akşama kadar bi 50 kere falan da anlatmışımdır. Öğlen baban geldiğinde, karar verdik seni uyutmadan çıkacaktık, hatta sana da izin kaçta uymak istersen o zaman uyu ananne ve babannenle keyif yap istedik. Hayvanat bahçesine falan götürdük seni ( ki ayrıca anlatıcam) neyseki tam 7.00da eve geldik.

Beraber akşam yemeğimizi yedik hemen, sonra baban seni banyoya soktu, ben hazırlandım, baban hazırlandı ve nihayet evden çıkmaya geldi sıra. Bu sırada saat henüz 20.00 di. Nur teyzenin nişanından sonra seni ilk defa bırakıp çıkacaktık, açıkçası bizde çok huzursuzduk ama anneciğim sen artık 18 aylık koca bi adam olduğun için alışman gerektiğinede karar verdik.

Neyse tam kapıdan çıkacakken, sen bi baktım bacağıma yapışmışsın, ya ağlıyosun bide nasıl içli içli. Bende ağlayacaktım nerdeyse ama tam duygularımı kontrol ettim ve tamda gözünün içine bakarak "Anneciğim, bugün benim doğum günüm sana sabahtan beri anlattım, babanla beraber dışarı çıkıyoruz, sen ananne ve babannenle kalacaksın, onlarla oyun oynayıp, yatacaksın, ama gece biz senin yanına geleceğiz, hatta sen bizim yatakta yatacaksın. BİZ MUTLAKA GECE YANINDA OLACAĞIZ" dedim. beni anladın ama çok tatmin olmadın bide şansını denemek için, koştun bu sefer babanın bacağına yapıştın. O da benimle aynı cümleleri kurdu, özellikle "gece mutlaka yanına geleceğiz" sözünü o da benim gibi bastıra bastıra söyledi. Sen bu seferde babanın ayakkabılarını giyip kapının önünü kesitin. Babanla ben göz göze geldik, bi tarafım "gitme, sakın üzme çocuğu" dedi, diğer tarafım "saçmalama git, bak iki annede başında hem artık 18 aylık oldu, seninde buna ihtiyacın var" dedi.

Babanında desteğiyle evden çıktık, sen hem BYE BYE yapıyosun hemde ağlıyodun. Babana dedim kapıda bekleyelim eğer susmazsa geri gelelim diye. Baban ondan hiç beklemediğim bi tepkiyle "büyüdü artık, bizim her dediğimizi anlıyo zaten gece de yanında olacağız mutlaka vicdan yapma eğlenme bak dedi" biz tam arabayı hareket ettirmiştik ki annem aradı "merak etmeyin hemen sustu rahatınıza bakın "dedi.

Ben vicdan yapa yapa yemek yiyeceğimiz yere geldik, bi de baktımki baban bütün arkadaşlarımızı çağırmış, bana sürpriz yapmışlar. Harika bir gece geçirdik ufaklık, 18 aydan sonra ilk kez eğlenmeye gittik babanla, ama sohbetlerimizde hep sen vardın tabiki, Gitmekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım, sen benim HAYATIMSIN ötesi yok, ama benimde mutlu olmaya hakkım var dimi??

Gece de söz verdiğimiz gibi yanındaydık, sen zaten su içmeye kalkınca bizi gördünya tamam herşey yoluna girdi:)))

Başar'la Teras Sefası




Havalar o kadar sıcak o kadar sıcakki çok bunalıyoruz bebeğim. Eee bizim evde balkon olmadığı için de acayip zorlanıyorum tabi. Geçen gün Başar'lara gittik. Siz hortumu bulunca terası birbirine kattınız. Ama çok eğlendiniz:))

GOGO ve DEMİR

Çirkin Ördek Yavrusu Seni:))

Bunlar bile çirkinleştiremedi seni bebeğim:)

Pınar Abla Yapmış:))


Babanın Ayakkabısı

Bugünlerde evdeysek eğer zamanının çoğunu ayakkabılıkta geçirmeye başladın. Tüm ayakkabıları dağıtıyosun, hepsini salona getirmeye çalışıyosun, bi yere gitmek istiyorsan eğer elinde benim ayakkabılar hemen yanıma geliyosun. Ama işin ilginç tarafı ne biliyo musun SADECE AMA SADECE babanın ayakkabılarını giymeye çalışıyosun. Erkek çocuğu olduğun nasıl da belli ama:))

Bu arada sana yeni bişey öğrettim, eve girer girmez kırmızı halıya otur ayakkabını çıkar diyorum hemen oturup ( kendin çıkaramadığın için) benim çıkarmamı bekliyosun. Artık alıştın, kapıdan girer girmez ayakkabımı çıkarın diye yüzümüze bakıyosun. AFERİN ufaklık aferin:))