Nöbetçi ANNE, Nöbetçi BABA

Okadar çok biriktiki yazacak, senin hastalığından fırsat bulamadığım için anca ufaklık...

Doğum günün için geldiler taa İZMİR'den. Evet Arzu ve Kıvanç. Bizde kaldılar tam 4gece 5 gün. Ama babanla bana sorki sanki 1 gün kalıp gitmişler gibi oldu. Çok eğlendik, çok keyif aldık. Sen hele bayıldın onlara, onları söylemeye bile gerek yok. Kıvanç İzmir'de de nöbetçi babaymış zaten, burdada görevini hakkıyla yerine getirdi :))

Arzu'nun gelmesini zaten dört gözle bekliyordum. Onunla vakit nasıl geçiyor anlamıyorum bile kadın tam bir bilgi yumağı:))

Gündüzleri hep senin istediklerin oldu, senin keyfine göre. Akşamları verdik kumarın dibine baban fena kaybetti ama annen çoookkk kazandı ufaklık:))

Sana aslında en baştan anlatıyım, ilk gün sabah 08.30 da geldiler. Kahvaltıyı hep beraber yaptık, sende masada bize eşlik ettin. Sen kahvaltını yapmıştın ama ÇÖREĞE hayır demedin. Bu arada masada Arzu'yla Kıvanç'a Allahım ne cilveler ne cilveler. Sürekli "gak gak" diyip durdun bende "sen gak lan " diyorum. O zamanda kahkahana başlıyosun. Kıvanç bayıldı sana "gak gak" diyip duruyor.

Alışverişe gittik hemen, sen kıvanç'ın kucağındaydın biz Arzu'yla alışveriş yaptık rahat rahat. işin ilginci hiç rahatsız olmadın sanki doğduğundan beri Kıvanç'laymışsın gibi rahattın. inanamadılar. Yanlız yemek yerken arka masadaki çocuğu babana benzettin. Çocuğu hiç rahat burakmadın sürekli "baba" diyip durdun. Hatta bize "bye bye" yaptın:))

İkinci gün, kar çok yağdığı için evden dışarı burnumuzu bile uzatmadık, seninle hep oyandılar hep, sen Kıvanç'ı hiç rahat bırakmadın, hep bilgisayarın peşinden koştun durdun. Hatta üçkağıda getirmeye bile çalıştın ;) Resmen dikkatini başka yere çekip, bilgisaya koştun. Şaştı kaldı Kıvanç... Baba erken geldi ama, hep beraber dışarı yemeye gittik. Sen orada ne kadar insan varsa kucağındaydın. Bi genç kız geldi acayip GÜZEL. Sen kızı görür görmez kitlendin resmen. Oda seni farketti atbi. Kucağında oturdun 15dk. Hemde hiç sesini çıkarmadan BABAN VE KIVAN SENİ ACAYİP KISKANDI. Bende tabi:)

Kıvanç senin piyasa artırıcı olduğunu düşünüyor çok güldük:))

Üçüncü gün Kıvanç'ın kuzeninin doğum gününe gittik. 2 tane kız çocuğu vardı orada biri 4 diğeri 5 yaşında. Beril ve Zeynep. Sen hemen onların yanına çığlık çığlığa gittin. Ablalarda seni oyunlarına dahil ettiler. Tabi birazcıkta korktular oyuncaklarını kıracaksın diye:)) Senden bi çığlık sesi geldi bi baktım AĞLIYOSUN. Babana sordum kendi kendine ağladı bişey yok dedi. İnanmadım tabi sen öyle durduk yere ağlamazsın çünkü ufaklık. Tabi dışarı çıkınca baban anlattı gerçeği, sen kızları sevmek için hareket yapmışsın onlarda sana GÜLMÜŞ. Sen onlar güler gülmez "beni dalgaya alamazsınız" der gibi ağlamışsın. Alemsin ufaklık:))

Dördüncü gün zaten doğum günündü uzun uzun anlatıcam onu. Pazartesi sabahı, sen çok hastaydın bebeğim. Onlarla bile oynayamadın.

Yolcu ederken Arzu ile Kıvanç'ı çok duygulandım. Çok alışmıştık, babanda bende çok üzüldük. Tekrar gelicekler inşallah, yoksa biz gidicez zaten yazın.

Çok seviyoruz sizleri ARZU VE KIVANÇ....