Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

28 Ocak 2015 Çarşamba

DEMİR'İN DİNOZORLARI

Nasıl başladı, nasıl gelişti inan bilmiyorum ama şimdi geldiğimiz nokta tam da senin bir dinozor koleksiyoncusu olman oldu. İlk dinozoru baban aldıktan sonra, acayip bir merak başladı sende, ne zaman bir oyuncakçıya gitsek, sen hiç durmadan sadece ama sadece dinozor almaya başladın. Ne alırsak alalım, ya da sana ne hediye gelirse gelsin asla mutlu olmamaya, sadece dinozor istemeye başladın. İşin enteresan tarafı, biz seninle öğrendik dinozorlar la ilgili her şeyi. hepsinin ama hepsinin adını ezbere biliyor, dışarıdan herhangi bir dinozor gördüğünde kesinlikle adını ve evde olup olmadığını söyler hale geldin. Ayrıca şu an piyasada ne kadar dinozor üzerine yazılmış kitap, ansiklopedi, çıkartma kitabı falan filan ne varsa hepsini kendin seçtin ve aldın. Okuldan geldikten sonra, hepsinin sana okunmasını istedin, okuduk ve bir baktık ki artık onlar hakkında bilmediğin hiçbir şey kalmamış. Etçil, otçul, uzun dişli, kısa dişli, büyük kafalı, küçük kafalı, uzun, kısa, kanatlı, kanatsız, artık öyle bir noktadasın ki hepsinin özelliğini ezbere biliyorsun. Evde dinozor müzeleri yapmaya başladın. Kumbarana atılan 1TL ile bize anlatıyor, hatta altlarına harflerle (kendince doğru olduğunu varsaydığın) yazıyorsun. Bu ne dediğimizde tüm özellikleriyle bilgilerini aktarıyosun. Artık tüm koleksiyonu tamamladın ve alacak dinozor kalmadı derken bide ne görelim. Bunların iskeletlerinin de koleksiyonu varmış. Alçı içindeki tabakaya kazı çalışması yapıp, içlerinden kemikleri çıkarıp birbirlerine monte edilerek tamamlanıyormuş. Baban bir tane denemen için getirdi, aman allahım bayıldın ve biz aynen onun tüm koleksiyonunu da tamamladık. Tam bitti herhalde alacak birşey kalmadı derken, bu seferde dinozor yumurtaları ile karşılaştık. Yumurtayı açıp, iskeletleri yine birleştiriyorsun ve bingo onunda her şeyini tamamladık. Bu arada tamamladığımız tüm koleksiyonlar senin için acayip değerli çünkü odanda onlar için çok güzel yerler belirledik ve kimsenin dokunması YASAKLANDI!! Üçüncü koleksiyonda tamamlandıktan sonra, birde öğrendik ki bunların dişleri de satılıyormuş tabi hemen onları da aldın, dinozorun yanına ona ait dişleri de koymaya başladın. Sana anlattığım bu serüven yaklaşık 8-9 aydır bu şekilde ufaklık. Sonra babanla ben sırayla araştırmaya başladık. Dinozorlar ilgili gidilebilecek yerler var mı diye. Ankara'da 2 tane müze bulduk. Birincisi, MTA'nın müzesi, baban, sen, Tuna, ve Erkin ile beraber gittin. Nasıl keyifli geldin, nasıl mutlu geldin anlatamam sana.  Dinozorlu bir bardak almışsın, o da odandaki nadide köşede yerini aldı. Bu arada öyle dinozorlu kıyafetlere aman aman merakın yoktu ilk başlarda ama, ben bir tane aldım çok hoşuna gitti, şimdi zaten kıyafetlerini sen seçtiğin için, dinozorlular tercihin olmaya başladı. Baban ne zaman seyahatlere gitse, sana dinozorlarla ilgili enteresan şeyler getirmeye başladı. Yüzündeki mutluluk anlatılmaz sadece yaşanırdı. Daha sonra Armada Bilim Müzesine gittik, orada daha çok heyecanlandın, çünkü dinozor bölümü gerçekten bir harika yapılmıştı, Oradaki adam anlatırken adama o kadar odaklandın ki sanki senin için dünya durmuştu ufaklık. Orada da kazı yaptın, hepsine tek tek dokundun. özelliklerini oradaki herkesten iyi bildiğin için de hocanın bile ağzını açıkta bıraktın. Antalya'ya gidişlerimizin bir tanesinde öğrendim ki orada çok büyük bir DİNOPARK var. Hemen babanla seni oraya götürmeye karar verdik. Daha kapısını görür görmez, ANNE İNANAMIYORUM diye öyle bir şaşırdın, öyle bir sevindin ki, resmen beni ağlattın yavrum. Tek tek hiç üşenmeden, hepsine dokundun, anne benim fotoğrafımı çek dedin. Yaklaşık 2 saat muhteşem keyfini çıkardın. Oradaki tüm fotoğrafları hemen istedin babandan, Baban fotoğrafları getirince, kendince uygun yerler bulup astın hemen. Bir arkadaşım dedi ki Ankara'ya Park Vera diye bir alışveriş merkezi açıldı, onun içinde de dinozorlar varmış. Tabi bizden kaçar mı, hemen gittik evet çok acayip güzel değil, ama gene de senin ilgini çekti. Bu arada İzmir'deki kuzenim, senin hem kitap hemde dinozorlar hevesini bildiği için sana kitap bakmaya başlamış. İnanılmaz birşey ama , hatta kapağını gönderdiğinde babanla benim bile ağzım açık kaldı, kitabın adı DEMİR'İN DİNOZORLARI. Şimdi en sevdiklerinden diyebilirim. Durum bundan ibaret ufaklık. İlerde bunları inşallah hatırlarsın, şimdiki merakın, ilerde de devam eder. Bu arada sana sürpriz, İstanbul'a JURASSİC PARK gelmiş. Dünyanın ilk 10 müzesinin içindeymiş falan. Haftaya oradayız, sadece ama sadece senin için...














Hiç yorum yok: