2 YAŞ SENDROMU NE ZAMAN GEÇECEK, NASIL GEÇECEK???
İlk 2 yaş sendromuna girdiğini anladığımda yazmışım ilk
yazımı hem de 30 Ocakta. Bugün tekrar
okudum ve ne kadar sakin, ne kadar anlayışlı bir dil kullanmışım yazarken.
Bugün ise daha farklıyım, daha sinirliyim, daha agresifim..
Öncelikle şunu söyliyim daha birkaç saat oldu kar tatilinden
geleli, hem çok güzel geçti, bazı zamanlarda ise korkunçtu. Çünkü 30 Ocaktan bu
yana bitmek bilmeyen bir çatışma içerisindeyiz seninle, bu zamana kadar yaptığımız
bütün düzenlerimiz şu 1 ay içinde felaket boyutlarda değişti, çözümsüz kaldım,
geçer dedim geçmedi.
Öncelikle mıyıklanma ve ağlama krizleri artık çok sık
boyutta gelir oldu. En ufak yapma, etme, olmaz, hayır gibi kelimelerde hemen
başlıyosun ağlamalara. Hatta bazen
resmen AĞLAMAN geliyor, sebep olmasına gerek yok yeterki AĞLA. At kendini
YERE..
Sabah kahvaltılarında yaptığım omleti yanında koca bir
bardak ballı sütle yada meyve suyuyla bitiren çocuk gitti. Omletin yarısının
yarısını anca ite kaka yiyen çocuk geldi, Allah’tan süt ve meyve suyunda
problem yok. Nedendir bilinmez sen yemeğini yemiyince bende mutsuz ve sinirli olmaya
başladım, çünkü 7/24 beraber olmamız sendromun gündüz vakti kendini sıkça
göstermesi ve evde yalnız olmamız benimde sabrımın azalmasına sebep oldu.
Sabah kahvaltılarından sonra diğer öğünlerde de problem
yaşamaya başladık, 5 kaşık tamam doydum diyip kalkmak istiyosun, bazen tamam
diyorum, bazen kızıp bağırıyorum. Sana bağırdıktan sonra bu seferde içim kan
ağlıyor ben başlıyorum ağlamaya. Sürekli bir vicdan muhakemesi yapmaya, acaba
haklı mıyım haksız mıyım??
Baktım ki artık 5 dakikadan sonra mama sandalyesinde
durmuyosun, deli gibi ağlıyosun bişeyle oyalanmak istiyosun, önce şarkı türkü
denedim, sonra hikaye anlatmayı denedim, sonra önüne oyuncak koydum, baktım ki
hiç biri kalıcı olmadı, verdim eline telefonu öyle yedirdim, şimdi de neymiş
telefon olmazsa YEMEK YEMİYECEKMİŞSİN. Kimi zaman amannn deyip veriyorum, kimi
zaman hayır burda bi yanlışlık var deyip vermiyorum ve o öğün ikimiz için kabus
oluyor. Ama en önemlisi kendimle böyle ÇATIŞMAKTAN NEFRET EDİYORUM.
Sürekli herşeyi kendin yapmak istiyorsun, izin
verilmediğinde atıyosun kendini yerlere, valla öyle kayıtsız kalmakta çoğu
zaman kolay olmuyor.
Öğle uykusu değilde, gece uykularında süreyi uzattında
uzattın bu da bütün günün ardından tuz biber oluyor üstüne.
Çevremdeki benden önce anne olan arkadaşlarımla konuştum,
geçer merak etme, bırak nasıl yerse öyle yesin, zaten kreşe başlayınca her şey
tekrar düzene girer dediler. Önce bir rahatlama oldu ama yok krizler gün
geçtikçe arttıkça sinirler iyice gerildi.
Bugün babanla uzun uzun bir konuşma yaptık, eee nede olsa
konuşmayı bölecek bişey yok uzun yoldayız, sende arkada kah uyudun, kah bizi
dinledin. Ama çok verimli bir konuşma oldu, en azından bende 30 yaş krizine
girmeden kendimce bir çözüm denemeye karar verdim.
Baban dedi ki herhalde artık senin sabrın bitti, çok
bağırıyosun, çok kızıyosun, tamam kabul ediyorum 7/24 bir çocukla olmak çok
zor, sürekli beraber olmanın, anne tarafından yetiştirilmenin de dezavantıjı bu
olsa gerek. Ama farkında değilsin, çok AGRESİFSİN dedi. Ayrıca bi çok şeye tahammül
edemiyosun ben sen sürekli Demir’le berabersin diye hafta sonları, işte böyle
tatillerde falan seni rahatlatmaya çalışıyorum ama sen aksine bide bana karşı
agresifleşiyosun, bu seferde biz kavga ediyoruz, sonuç ailecek MUTSUZ oluyoruz.
Valla dışardan başka birisi deseydi açıkçası hiçbir yerime takmazdım, hatta
yiyosa gel sen 7/24 bak bide ben seni göriyim derdim ama baban dediği için çok
etkilendim, açıkçası şöyle bir silkelendim.
Çünkü en son istediğim şey MUTSUZ OLMAMIZ.
BAĞIRAN ANNE OLMAK İSTEMİYORUM, BAĞIRDIĞIM ZAMANLARDA
KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM… demek istemiyorum artık, hayatımdan bu çelişki
çıksın istiyorum.
Yoldan gelir gelmez hemen internet 2 yaş sendromunu detaylı
bir şekilde her kelimesini sindirerek tekrar okudum, araştırdım. Bu dönemde
çocuğuna kızan, bağıran, kendide sürekli agresif olan çok anne varmış, nihayet
yalnız olmadığımı görünce bir nebze olsada rahatladım. Hepsinin hikayesini
okudum, herkes aynı şeyleri yaşamış, aynı dönemden geçmiş ve en önemli ortak
noktamız sürekli BAĞIRAN ANNE OLMAK İSTEMİYORUM dememiz.
Neyse 2 yaş sendromlu çocuğa nasıl yaklaşmam gerektiğini hem
izledim hemde okudum, vallahi de billahi de an itibari ile deneyeceğim. Yok
şöyle yapmak gerekiyor, böyle yapmak gerekiyor diye kalıplaşmış cümleler
kurmayacağım, çocuktan çocuğa göre tavırlar değişkenlik gösterdiği için, kendim
önce deneyeceğim, yararına görürsem yazarım.
Haaaa bu arada baban sayesinde de harika bir tatil geçirdim,
tamda kendimi yenilemek üzere gelen isteğime enerji gibi geldiJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder