Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

5 Mart 2013 Salı

2 YAŞ SENDROMU


2 YAŞ SENDROMU NE ZAMAN GEÇECEK, NASIL GEÇECEK???

İlk 2 yaş sendromuna girdiğini anladığımda yazmışım ilk yazımı hem de 30 Ocakta.  Bugün tekrar okudum ve ne kadar sakin, ne kadar anlayışlı bir dil kullanmışım yazarken. Bugün ise daha farklıyım, daha sinirliyim, daha agresifim..

Öncelikle şunu söyliyim daha birkaç saat oldu kar tatilinden geleli, hem çok güzel geçti, bazı zamanlarda ise korkunçtu. Çünkü 30 Ocaktan bu yana bitmek bilmeyen bir çatışma içerisindeyiz seninle, bu zamana kadar yaptığımız bütün düzenlerimiz şu 1 ay içinde felaket boyutlarda değişti, çözümsüz kaldım, geçer dedim geçmedi.

Öncelikle mıyıklanma ve ağlama krizleri artık çok sık boyutta gelir oldu. En ufak yapma, etme, olmaz, hayır gibi kelimelerde hemen başlıyosun ağlamalara.  Hatta bazen resmen AĞLAMAN geliyor, sebep olmasına gerek yok yeterki AĞLA. At kendini YERE..

Sabah kahvaltılarında yaptığım omleti yanında koca bir bardak ballı sütle yada meyve suyuyla bitiren çocuk gitti. Omletin yarısının yarısını anca ite kaka yiyen çocuk geldi, Allah’tan süt ve meyve suyunda problem yok. Nedendir bilinmez sen yemeğini yemiyince bende mutsuz ve sinirli olmaya başladım, çünkü 7/24 beraber olmamız sendromun gündüz vakti kendini sıkça göstermesi ve evde yalnız olmamız benimde sabrımın azalmasına sebep oldu.

Sabah kahvaltılarından sonra diğer öğünlerde de problem yaşamaya başladık, 5 kaşık tamam doydum diyip kalkmak istiyosun, bazen tamam diyorum, bazen kızıp bağırıyorum. Sana bağırdıktan sonra bu seferde içim kan ağlıyor ben başlıyorum ağlamaya. Sürekli bir vicdan muhakemesi yapmaya, acaba haklı mıyım haksız mıyım??

Baktım ki artık 5 dakikadan sonra mama sandalyesinde durmuyosun, deli gibi ağlıyosun bişeyle oyalanmak istiyosun, önce şarkı türkü denedim, sonra hikaye anlatmayı denedim, sonra önüne oyuncak koydum, baktım ki hiç biri kalıcı olmadı, verdim eline telefonu öyle yedirdim, şimdi de neymiş telefon olmazsa YEMEK YEMİYECEKMİŞSİN. Kimi zaman amannn deyip veriyorum, kimi zaman hayır burda bi yanlışlık var deyip vermiyorum ve o öğün ikimiz için kabus oluyor. Ama en önemlisi kendimle böyle ÇATIŞMAKTAN NEFRET EDİYORUM.

Sürekli herşeyi kendin yapmak istiyorsun, izin verilmediğinde atıyosun kendini yerlere, valla öyle kayıtsız kalmakta çoğu zaman kolay olmuyor.

Öğle uykusu değilde, gece uykularında süreyi uzattında uzattın bu da bütün günün ardından tuz biber oluyor üstüne.

Çevremdeki benden önce anne olan arkadaşlarımla konuştum, geçer merak etme, bırak nasıl yerse öyle yesin, zaten kreşe başlayınca her şey tekrar düzene girer dediler. Önce bir rahatlama oldu ama yok krizler gün geçtikçe arttıkça sinirler iyice gerildi.

Bugün babanla uzun uzun bir konuşma yaptık, eee nede olsa konuşmayı bölecek bişey yok uzun yoldayız, sende arkada kah uyudun, kah bizi dinledin. Ama çok verimli bir konuşma oldu, en azından bende 30 yaş krizine girmeden kendimce bir çözüm denemeye karar verdim.

Baban dedi ki herhalde artık senin sabrın bitti, çok bağırıyosun, çok kızıyosun, tamam kabul ediyorum 7/24 bir çocukla olmak çok zor, sürekli beraber olmanın, anne tarafından yetiştirilmenin de dezavantıjı bu olsa gerek. Ama farkında değilsin, çok AGRESİFSİN dedi. Ayrıca bi çok şeye tahammül edemiyosun ben sen sürekli Demir’le berabersin diye hafta sonları, işte böyle tatillerde falan seni rahatlatmaya çalışıyorum ama sen aksine bide bana karşı agresifleşiyosun, bu seferde biz kavga ediyoruz, sonuç ailecek MUTSUZ oluyoruz. Valla dışardan başka birisi deseydi açıkçası hiçbir yerime takmazdım, hatta yiyosa gel sen 7/24 bak bide ben seni göriyim derdim ama baban dediği için çok etkilendim, açıkçası şöyle bir silkelendim.  Çünkü en son istediğim şey MUTSUZ OLMAMIZ.

BAĞIRAN ANNE OLMAK İSTEMİYORUM, BAĞIRDIĞIM ZAMANLARDA KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM… demek istemiyorum artık, hayatımdan bu çelişki çıksın istiyorum.

Yoldan gelir gelmez hemen internet 2 yaş sendromunu detaylı bir şekilde her kelimesini sindirerek tekrar okudum, araştırdım. Bu dönemde çocuğuna kızan, bağıran, kendide sürekli agresif olan çok anne varmış, nihayet yalnız olmadığımı görünce bir nebze olsada rahatladım. Hepsinin hikayesini okudum, herkes aynı şeyleri yaşamış, aynı dönemden geçmiş ve en önemli ortak noktamız sürekli BAĞIRAN ANNE OLMAK İSTEMİYORUM dememiz.

Neyse 2 yaş sendromlu çocuğa nasıl yaklaşmam gerektiğini hem izledim hemde okudum, vallahi de billahi de an itibari ile deneyeceğim. Yok şöyle yapmak gerekiyor, böyle yapmak gerekiyor diye kalıplaşmış cümleler kurmayacağım, çocuktan çocuğa göre tavırlar değişkenlik gösterdiği için, kendim önce deneyeceğim, yararına görürsem yazarım.

Haaaa bu arada baban sayesinde de harika bir tatil geçirdim, tamda kendimi yenilemek üzere gelen isteğime enerji gibi geldiJ

 

 

 

Hiç yorum yok: