Bak ufaklık biraz önceki yazımı tam tatilden geldiğimiz gün,
duygularım tavan halindeyken yazmıştım. Ve araştırmalarım sonucu acayip gaza
gelmiş, bi nevi bağırmama rejimine girmiş, ayrıca daha sakin daha ılımlı bir
anne olacağım demiştim.
Bu yazımı ise tam 12 gün sonra yazıyorum bu iki haftalık
süreç evimizde müthiş değişikliklere vesile oldu, bi gayret değiştirdiğim bazı
davranışlarım hanemizde fazlasıyla OLUMLU değişiklikleri de doğurdu.
Aşağıda sadece bu 12 günün olumlu taraflarını görerek yazıyorum, çünkü bazı ağlamalara tahammül etmek gerçekten zor oluyor ama o zamanlarıda şimdilik içimden sayarak atlatıyorum. Ve bakış açımı değiştirdim, olumsuzlukları görmezden geliyorum ( gerçekten görmezden geliyorum, bağırmak yok, sinirlenmek yok, sadece içinden saymak yada odama gidip 2 dakika sakinleşene kadar beklemek var) sadece olumlulara kendimi endeksliyorum....
Şimdi baştan anlatayım, öncelikle yemekte ıphone
vermeyeceğimi sana ve babana kararlı bir dille anlattım ama önemli olan benim
kararlı olmamdı ve nitekim bunu daha ilk denememde hafif zorlanarak başardım ve
artık yemekte ıphone yokkk. Nasıl yaptım, sabah kahvaltısında yemiycem, anne
AGANİ ( ki telefona verdiğin isim bu) diye tutturdun ben gayet sakin bir
şekilde “annecim agani daha kalkmamış o yüzden bugün kitaplara bakacağız”
dedim, yaklaşık bir 5 dakika falan ağladın ama ben tüm sabrım ( ki sabah
kalkmış olmanın verdiği ruh haliyle) ve sakinliğimle sana hiç karışmadım. 5
dakikanın sonunda ağlayarak kucağıma gelmek istedin, hemen aldım, annecim AGANİ
UYUYOR HALA dedim. İşe yaradı, oturdun ve 1 tane kitabı kurcalaya kurcalaya
bana sora sora kahvaltımızı verimli bir şekilde bitirdik.
Yemekten sonra birkaç defa daha AGANİ dedin ama ben seni hep
oyalacak bişey buldum ve öğle yemeğimiz geldi, sen sabahki kadar ısrarcı
olmasanda gene ısrarlarına devam ettin, bu seferde ikeadan aldığım çocuk için Amerikan
servisinden beraber bir hikaye kurguladık ve baktık ki yemek bitmiş hemde 5-6
dakika içindeJ
En korktuğum zaman dilimi akşam yemeğindi çünkü baban bana
karışabilir, sistemimi bozmaya kalkabilirdi, nitekim çok yanıldım, baban sonuna
kadar destekçim oldu. Çünkü sen babandan güç alacağını umarak sabahkinden daha büyük
bir kriz yarattın ve yemiycem dedin, bizde sen bilirsin yemeyebilirsin, o zaman
masadan kalk dedik. Kalktın fakat 5 dakika sonra tıpış tıpış geldin ve yemek
yendiJ
İlk günü başarıyla atlatırsam, gerisinin geleceğini
biliyodum ve aynende öyle oldu, krizler zamanla azaldı, ben her daim
sakinliğimi korudum ve yemek olayımız eskisinden bile düzenli hale girdi
nihayetJ
Bir diğer konuda benim bağırmam konusuydu, dedim ya
araştırma çok yaptım diye, orda duyduğum bir sözde bağırmama rejimiydi. Rejimde
gayet başarılar elde eden ben, bunda da başardım, artık BAĞIRMAK YOK dedim ve 2
haftadır da başarıyla yürütüyorum. Haaa şunu da bir kere hatırlatayım ufaklık,
7/24 beraber olan bir anne için günün her saatini sabırla ve sukunutle
geçirmeye çalışmak gerçekten zor ve sabır isteyen bir iş..
“İki yaş sendromunu yaşayan bir çocuk bu süreç içinde idare
edilmeli, kural koyulmaya çalışmamalı, olumsuz cümleler kurulmamalı” diye
okumuştum, öncelikle bunu kafama iyice yazdım ve aslında benide sende bir
şekilde yönlendirdin, bende seni yönlendirdim ve sonuç şu an için harika
gidiyor.
Bak ufaklık, biz anne-oğul beraber büyüyoruz seninle, sen
beni, ben seni eğitiyoruz daha doğrusu. Yanlışlarımızı beraber buluyoruz, doğruya beraber gidiyoruz.
Seni seviyorum bebeğim….
Haaa bu arada seninde IPHONE rejimin devam ediyor, yemek ve
oyun saatlerinde kesinlikle yok hatta akşama kadar asla yok, ( ki telefonu
sakladığım ve görmediğin için açıkçası kolay atlatıyoruz) çok çok istediğinde
ise bi şeklide danstı , kitap tı derken unutuyosun ama akşamları azcık da olsa
veriyorum. Bide hafta sonları eğer çok gezmişsek, dışardaysak, sen oyun
anlamında tatmin olmuşsan ve artık bir
yerlerde oturup keyif yapacaksak o zamanda verebiliyorum bazen. Hakkını yemiyim
sende bu rejimi başarıyla atlatıyosunJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder