Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

13 Temmuz 2012 Cuma

Yazıda getirdik, ha bide götürdük:))

Ufaklık, bir tatilide daha bitirdik seninle. Şu an sen aşağıda resmen tatil yorgunluğunu atıyosun hala. Tatilimiz geçen cumartesi başladı. Daha sabahtan arabaya biner binmez anladın sen tatile gideceğimizi, neden çünkü babamız sabah oldu işe gitmedi ve bizimle. Sevinç çığlıkları atıyodun arabada. Ama işin en ilginç yanı ne biliyo musun sen TATİL bilincine hepimizden önce girmiştin. Sabah sen kalkınca yola çıkacaktık, anannen ve teyzende bizimle geliyorlardı. Sen normalde 6 dedim mi kalkardın ama yola çıkacağızya tam 7.30da kalktın. Biz hepimiz 6da kalktık, tüm hazırlıklarımızı tamamladık, senin kahvaltını, gün içinde yedireceklerimi falan hazırladım. Sen de kalktın senide hazırlayıp çıktık yola. Senin kahvaltın hazırdı ama biz kendimize bişeyler almak için durduk. Saat bu arada 8.30 oldu tabi. Neyse yiyeceklerimizde tamam dı artık tam olarak çıktık yola. Senin kahvaltını yaptıracaktım arabada ama sen İNATLA yemedin. Babanın poğaçasına saldırdın, eee nede olsa tatil diye çok da diretmedim ve sen POĞAÇAYLA yanındada koca bir bardak meyve suyuyla yaptın kahvaltını. Nasıl sevdini nasıl sevdin anlatamam, 1 tane tam poğaçayı bitirdin. Haa tamam uyku saati geldi şimdi yatar 2 saat uyur dedim ama sen yattıktan yarım saat sonra cin gibi kalktın bide. Koltukta oturmak istemedin, arkada birazcık anannenin kucağında, birazcık yerde takıldın falan derken AFYON'na geldik işte. Sen arabadan inince, 3 saatin vermiş olduğu oturma sıkıntısıyla attın kendini dışarı, anne kahvesini içerken sende bi güzel oaraları talan ettin. Babanla havuza taş attın, deli gibi koşturdun. mızmızlana mızmızlana arabaya zorla oturdun. Sonra başladın gene huysuzlanmaya ananne gene aldı seni kucağına biraz şarkılar söyledik, oyunlar oynadık, seni paspasa oturduk oyuncaklarınla oynadın. ( bu arada ben o kadar tedirgin oldum ki sen koltukta oturmadığın için, ağlatmayada kıyamadım seni neyse dedim yavaş yavaş sürdük bizde) İkinci molamızı GÖL kenarında verdik. Orada sana yaptığım yemek yerine, gözleme yemeyi tercih ettin üstünede 2 bardak ayran içtin. Gerçi baban ne yerse ne içse sende onu yiyip içtin işte..

Vee gene uyku saati geldi de geçti işte derken sen nihayet uyudun bu seferde 40 dakika sonra hemen kalktın. Ben hayretler içindeyim tabi, ama sen TATİL MODUNDA.

Neyseki otelimize geldik, odamıza çıktık ki ne göreyim bize FAMILY SUİT vermişler. Babanla ben havalara uçtuk ufaklık, otele işte o an hayran kaldım. Çünkü 2 odalı bi suitti bizimkisi. Senin kendi odan vardı. 2 tane tek kişilik yatak, 1 tane park yatak koymuşlar. Sana ait bir gardolap, büyük aynalı komidin, hatta televizyonun bile vardı. Baban hemen iki yatağı birleştirip sana çift kişilik, kocaman bi yatak yaptı. Sen bu arada MİNİ BARI boşaltmakla meşguldun tabi. Allahım odadan odaya koşturdun, barı boşalttın, banyoyu kurcaladın, balkona çıkıp çıkıp girdin. Sevinçten "anne-baba" dedin sürekli:))

Baban baktıki ben odayı seninle yerleştremiycem seni kaptığı gibi götürdü denize. Tabi sen denizi görür görmez girmek istemişsin, boyuna posuna bakmadan bi güzel içine doğru yürümüşsün baban biraz şaşırmış nasıl korkmadı falan diye. ( ee keşanda açtıkya sezonu unutmuş tabi) Sende bir heyecan bir heyecan sorma. ha bide dalgalara kafa tutmayıda ihmal etmedin tabi. Sonra beraber girdik denize üçümüz, sen babandan acayip cesaret aldın bebeğim, bana gelince birazcık korktun. Ben bozuldum ama napıyım erkek gücünü istiyosun. Ananne ve teyzede senin denizdeki halini görmek için uçar gibi hazırlanmışlar onlarda gelince ekip tamamlandı, senin tüm alt takım 2 sn içinde kumla doldu. Hele mayolu halini görsen valla tam erkek oldun sen ufaklık...

O akşam çok durgun geçti, hem yol yorgunluğu hemde sen yatınca bizdeki dinlenme isteği falan hemen uyumuşuz.

Ertesi sabah erkenden kalktık, baban dün harika bir çardak keşfetti, bütün gün duracağımız için açıkçası şenzlongta olmak istemedim, sen daha rahat et diye hemen çardağı kendimize göre düzenledik hatta içerde sana bide yatak yaptı babacık:))

Sabah kahvaltısını peynir ve simitle yaptın o gün ama meyve suyunu sıktırdım sana, otelde o kadar çok çocuk vardıki sen onların da tabaklarına baktığın için öyle çok verimli bi kahvaltı olmadı ama meyve suyunun tamamını içtin bebeğim. Hemen denize koştuk, anannen de bizimle girdi. Seni önce çıplak soktuk denize, sonra simidinle beraber soktuk. Sen aslında simit olayını çok sevdin ama gövden dışarıda kalıpta üşüdüğün için çıplak olmayı tercih ettin. Denizi çok ama çok güzeldi, sonra seni çıkardık sen babanla beraber kumda oynarken anne ve annannede güzel bi kahve keyfi yaptı aşkım.

Deniz seni o kadar yorduki hemen uyuya kaldın tabi. Aman tanrım Ankara'da 2 saat uyuyan çocuk burda 40 dakika sonra uyanıyor. Ee tabi tatilin hiç bir anını kaçırmak istemiyosun. Babanla beraber hemen çimenlerde GOOLLLL oynamaya başladınız bile. Bak annem söylemişti dersin, SEN GOLCÜ olacaksın ufaklık..

Öğle yemeğinde çok sorun yaptın, bir türlü yemek istemedin. Yemeyi bırak masaya bile oturmak istemedin. Sürekli mızmızlık yaptın falan filan.. Sonra ekibin ortak kararıyla seni ÖZGÜR birakmaya karar verdik. Nede olsa sen de tatildesin.

11.00- 16.00 güneşe çıkmama kuralı ta en başından ihlal oldu bizim için, seni bırak odada tutmayı, yanımızda bile zor tutuyorduk. Kendi başına dolanmak istiyosun, denizden hiç çıkmak istemiyosun. ha bire gooollll atıyım, alıp başımı gideyim istiyosun çünkü. Neyseki annenne ve baba devamlı seninle oynadılar. Bende oynadım ama azcıkk, ee annenin tatile ihtiyacı olduğu için biraz yatıyoduda:)

Akşama doğru deniz çok dalgalı olduğu için, babanla beraber havuza girdiniz. Seni daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim bebeğim. Acayip sevdin havuzu, hele bide kalabalığı zaten çok seversin, ondan herhalde ağzın kulaklarındaydı.

Akşam yemeğini yemek için masaya oturduk, sen 5 kaşık aldın almadın, tam o saatte dondurma dağıtıldığı için çocukların elinde dondurmayı görünce ondan istedin. Bizde seni hiç zorlamadan yarım top vanilyalı dondurmayı tutuşturduk eline:)) Önce soğuk geldi sana, elinde sıkı sıkı tuttun, sonra biraz eriyince valla güüppp diye külahına kadar götürdün. Çok sevdin, ee çocuk işte hemen belli ediyo... İlk defa tattın ama sanki hergün yiyormuş gibiydin yani...

Otelimizin çok güzel bir çocuk parkı vardı aşkım, yemekten hemen sonra rotayı oraya çeviriyodun, hatta yemek yemeyi resmen zaman kaybı olarak görüyodun. Orada bazen diğer çocuklarla, bazende kendin çok güzel oynadın. Parkı zaten hep çok severdin.

Tam 20:30da MİNİ DİSCO ya götürdük seni. İlk defa çocukların ne yaptığını anlayamadın yüksek sesle müzik, herkesin aynı hareketi yapması, sonra onları izleyen büyük bi kalabalık, sen baktın ki bize soramayacaksın, attın kendini piste, tuttun ordaki bi çocuğun paçasını elini açarak bişeyler soruyosun ( "siz burda ne yapıyosunuz"), tabi çocuk çekiştirilmekten hoşlanmadı sana şöyle bi sert bakış yaptı, sende "AMAN BEEE" der gibi bakıp yanımıza geldin, ilk 5 dakika şaşıran Demir'i sonra nedense pistten alamadık:))

Ben taa tatile başlamadan senin uyku düzenini kafamda sıfırlamıştım, seni asla ama asla uyku konusunda zorlamayacaktım. Sana da dedimki "Annecim uykun geldiği zaman sen biizm yanımıza gel, biz seni götürmiycez" hatta ilk dediğimde off dedim şimdi Demir yanımıza hiç gelmez. Ama benim akıllı bebeğim beni çok ama çok şaşırttı, o harika eğlencenin tam ortasında babasının kucağına gelmek istedi ve biz odaya doğru yolumuza koyuldukkk.

Tatile çıkmadan baban demiştiki ufaklık, KARICIM SEN TATİL YAP, BEN DEMİRLE İLGİLENİRİM. BENİM TATİLİM OĞLUM.. ( Vay be YILIN DEĞİL YÜZYILIN BABASI)

Baban seni bi güzel yatırdı, sonra hemen ANANNEYİ çağırdık bizde ve anne - baba DİSCOYAAAAAA:))

Ertesi sabah kahvaltıda ufak çaplı bi sinir yaşadım, sen güzel güzel kahvaltını yaparken bir anda ağzındakini çıkarmaya, ağlamaya (ki ben buna çığırtma derim) başladın. neymiş yan masadaki çocuk sabah kahvaltısında kakaolu kek yiyormuş bizimkide ondan istiyormuş.. Hemen baban ve anannen atladı olaya, olsun Demirinde tatili ver bakalım ne yapacak dediler. Bende hem kendimin, hemde hepinizin ruh sağlığı için verdim keki benim aslan parçam 2 tam dilim kek yedi maşallah...Neyseki koca bir bardak meyve suyunu götürdün..

Hemen denize koştuk tabi ailecek, bu sefer kollukla soktuk seni, biraz daha hoşuna gitti çünkü tüm vücudun denizin içinde ya. Bu arada belekte inanılmaz bir esinti vardı, insan sudan çıkınca tir tir titriyodu resmen sana taaa geçen sene harika bir plaj havlusu almıştım sayesinde bebişimi titretmeden çıkarıyorduk denizden ama tam çizgi film karakterlerine benziyodun hani, neyseki uyku saatlerinde herhangi bir bozulma olmadı gene sen uykuya önce anne-annanne ikilisi kahve keyfine sonrada anne-baba ikilisi havuz keyfine... :))

Öğlen yeneklerini de normalden az yemeye başladın, zaten otelin en eleştirdiğim kısmıydı bilmiyorum belki de benim beklentim çok yüksekti. Yemek çeşidini az, olanında lezzetsiz bulmuştum. Neyseki sende 5 yıldızlı konseptine hemen uydun, öğlen yemeği yoksa, 1 saat sonra plajda pizza, yada pide yerim diye hiç yemedin. Ama 1 bardak ayranı güüppp diye götürüyordun. Versek birayada hayır demezdin hani;)

Babayla havuz keyfine başladınız hemen zaten sen BABA diyosun başkada bişey demiyosun, o kadar çok dedinki sonunda kısaltma kullandın ve direk "BA" dedin:)) ondan sonrada BA aşağı, BA yukarı..

Havuzda sen benim kucağımdayken baban bi ara dışına çıktı ve balıklama atladı havuza AMAN ALLAHIM BU NE der gibi bir bakışın vardı hala unutamıyoruz babanla, ve bir anda heyecanlı heyecanlı dudaklarından "BAAA BAAAA" döküldü, tamamdı işte bu adam zaten senin SÜPER KAHRAMANINDI şimdi UÇTU TAM OLDU:)) ( Babaya hayranlığın gerçekten kıskanılır boyutta ufaklık)

Akşam yemeğinden önce odaya çıktığımızda ilk işin MİNİ BARI talan etmek oldu hep. Sonra balkon sefasına başladın bayılıyodun balkonda gezmeye ayrıca o kadar güvenli yapmışlarki açıkçası çok hoşuma gitti. Sonra yatağa gelip babayla PEPEEE keyfide cabası. Bide en sevdiğin şey babanla yıkanmak ufaklık. Bide tabi orada ikiniz aynı anda giriyosunuz, aynı anda çıkıyosunuz Allahım resmen mest oldun. Bide tabi DİŞ FIRÇALAMA.. İşte bu en sevdiğin şey bebeğim. Babayla beraber yaptımı hele tadından yenmez.

Akşam yemeğine inmeden önce kendi kendime söz verdim, şimdi bebeğim herkesin elindeki dondurmayı görecek, onu isteyecek ve de yemek yemeyecek sakın ha sinirini bozmak yok, bu Demir beyinde tatili canı ne istiyosa onu yapsın. Veeeee oğlum işte ya, beni üzermi MA MA MA MA diye çıldırdı, bi güzel yemeğini yedi ondan sonrada tabiki dondurmasını. Anladımki önce anne kafayı düzeltecek...

Ya sen gerçekten büyüdünmü yoksa bizmi kabullenmekte zorluk çekiyoruz. Babayla beraber dondurmayı kapar kapmaz resmen parka uçuyosun hayır otel labirent gibi ama sen her seferinde hiç şaşırmadan parka emin adımlarla gidiyosun.Orayı bir güzel talan ettikten sonra resmen alarm çalmış gibi MINI DISCO ya koşuyosun tam 20:30da. Bu sefer daha tecrübeli yaklaştın olaya, müzik-dans-kızlar falan baya hoşuma gitti hani, iki tane kız vardı biri ÇİNLİ diğeri RUS ki tercihimiz babanında yakınlığından ötürü RUStan oldu, acayip peşindeydiler, ama benim oğlum valla hiç oralı değildi.. ( ayyy tam erkek anası oldum ben :(()

Gene uykun gelince baba beni kucağına al dedinde odamıza doğru yola koyulduk, sen bi güzel uyudun anannen başında ANNE-BABA dışarda:)))

Sabah kahvaltısında bir tam omlet bitti, ki ben kek verecektim ama baktımki omlet güp güp mideye. Bu arada otel personeline hayran kaldım, benden sıkma meyve suyunun parasını almadılar eee nede olsa TÜRKÜZ CANIM.

Sen babanın atlama olayına o kadar hayran kaldınki bende yapmalıyım diyerekten hemen atlamayı öğrendin:)) Şaka değil ufaklık kayıtlarda bile var. Hatta sen atlarken, başka tarafta başka bi çocukta ki senden çok büyük, topa şut vurarak atlıyodu sende ondan elinde topla, topu önce atarak, topu tek el tutarak gibi nice şekillerle atlamaya devam ettin.

Otelin en sevdiğin yiyeceği PİZZAydı. Heleki kaşarlı-domatesliyi hergün 3 dilim şeklinde götürdün. Sen kumlarla elle oynadın hep bebeğim, kova, küvek öyle aman aman ilgini çekmedi, sen TOP olayını biraz abartıp havuza, denize bile götürdün.

Akşam Mini Discoda herkes sana baktı, çünkü hiç tanımadığımız RUS bir ailenin pusetinin altına sakladığı renkli topu canın pahasına oradan aldın. Koptuk resmen, çocuk topunu istediğinde de ona resmen şaklabanlık bile yaptın.

Artık yatma saatine daha kolay adapte oldun, gündüz o kadar çok yoruluyodunki gece kendin sızar oldun. Ananne odaya, ANNE-BABA DİSCOYA:))

Alev 11.00le 16.00 arası güneşe çıkarmayın dediğinde, aklımıza gelmişti sana şişme KOCAMAN bi havuz almak, eee nede olsa bu haylazı öyle elde tutmak kolay değil diye. Baban resmen o havuzu doldurmak için bir işçi edasıyla o sıcağın altında kan ter içinde denizden sana su taşıdı. Ama senin sevincine değer dedi baban....

O havuzun içine kendin girip çıktın, hatta işedin sonra içtin falan filan... Geçen sene aldığımızda biz sokmuştuk seni, şimdi dedik babanla bu bizim mi, ne kadar büyüdü gözümüzün önünde...

Ben balık masajı yaptırmaya karar verdim, tam bizim güneşlendiğimiz yerin yanında, adı GARRA RUFA. Yani balıklar, ayağına ve eline pedikür yapıyor. Ayrıca, ayakta sorunlu bir bölge varsa orayı yiyerek yok ediyor. Ama bunu sıfır acısız yapıyor..

Sen balıkları tabiki rahat bırakmadın, ama o kadar temnkinlisinki önce babanın elini sokturdun, sonra kendin soktun "aaa aaa aaa ıjhjkjdkjcklsjd" gibi şeyler söyledin. Çok ama çok şaşırdın.. İki tane yan yana akvaryum vardı sen bi birine, bi birine koşturup durdun. Karar verdik senin odana, sadece sana ait olan bir akvaryum kurucağız. Bu arada bende ayaklarımı soktumya o balıklara banada hayran kaldın tabi:)) Baban kadar olmasada idare ettim işte:((

Mini Disconun hemen yanında GAMELAND vardı, bizim ailecek oynadığımız basket atma makinasını görünce hemen çıktın üstüne bizide çağırdın başladık gene beraber oynamaya. Üçümüzün ortak bişey yapması çok ama çok hoş ufaklık. Ayrıca GAMELAND da 10 dakika kiralayacağın küçük akülü arabalarda vardı. Sen içine bi güzel oturuyosun, vitesini, direksiyonunu öyle güzel kullanıyosunki, zaten arabayı çok seviyosun. Benim tezim, sürekli beni araba kullanırken izlediğin için, gözlemlerin çok yerinde olmuş aşkım..

Akşam gene odamıza çıktık ama KANDİL olduğu için bizde odada kaldık biraz dinlendik:)) Sana bişey daha söyliyim bebeğim, şimdi baban yatağı yaparken bi tarafını duvara dayadı, diğer tarafınıda park yatağa dayadı ayrıca sen yataktan kendin ineli çok oluyor ama FIRSAT BU FIRSAT dedi güvenliği bahane etti ve tam 7 gece seninle beraber yattı. Geceleri sen dönüp onu kucaklıyomuşsun:))

Sedat amcan, Ayşe yengen ve Semra abla sırf seni görmek için otelimize uğradılar. Sen bütün numaralarını gösterdin tabi, sende kalabalığı çok sevdiğin için acayip mutlu oldun. Beraber çocuk havuzunda çok keyifli vakit geçirdiniz.Goolll oynadınız.... Sen havuzdaki tüm çocukların oyuncaklarını teker teker attın havuza. Bu arada nasılda kaydıraktan kaydığını gösterdin herkese..Tabi akşam sen yatınca da biz hep beraber DİSCOYA:))

Artık tatilin sonuna yaklaştıkya hepimizi bir hüzün kapladı, böyle babanın yanımızda olması çok ama çok keyifli oluyor. Bu arada tatilin sözü BÜTÜN HAFTA SADECE BANA Bİ KERE ANNE DİYEN DEMİRE, BABASININ "OĞLUM ANNEN TATİL YAPIYOR, LÜTFEN BABA DE" DEMESİYDİ.

Dönerken çok daha rahat ettik bebeğim, sen ilk araba yolculuğunu tatile giderken yaptığın için alışmış oldun, tabi benim arabaya binerken ANNECİM AĞLASANDA KOLTUKTAN KALKMAK YOK" deyişiminde etkili olduğunu düşünerek tüm yolculuk boyu keyifli keyifli oturdun koltuğunda...

Daha içeri girer girmez saldırdın oyuncaklarına, o kadar çok sevindinki evimize geldik diye. Yatağını, oyuncaklarını, kısacası evin her yerini ayrı ayrı özlemişsin ufaklık..

Bakalım daha yaz bitmedi sana sürprizlerim olabilir:)) Bu arada benim tatilden çıkardığım ANAFİKİR: ANNEM BENİM HERŞEYİM, O OLMAZSA BEN BİR HİÇİM:)) Canım annem resmen fedakarlık yaptı bizimle geldi, tabi teyzemide unutmayayım oda ve her gece seni bekledi sırf biz rahat rahat gezelim diye. SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNECİM, ALLAH SENİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN.

 
























































Hiç yorum yok: