Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

21 Kasım 2011 Pazartesi

Haftasonumuz..














Haftasonu geldi mi acayip mutlu oluyosun ufaklık, baba evde ve sınırsız oyun zamanı. Zaten bundan sonra haftasonlarınıda senin şımarıklık günün seçtim. Haftasonları sınır yok, kural yok, yasak yok bolca oyun var..
Sen acayip hareletlendin bebeğim, işte bu yüzden hemen evimizde değişiklikler yapmamız gerekiyordu, bizim şuandaki evimiz merdivenli, korkulukların arası da senin geçebileceğin açıklıkta. Baban eve gelir gelmez hemen çıktık, dedenin işyerine gittik, korkulukları kapatmak için ondan gerekli malzemeyi aldık, bu arada deden nasıl sevindi anlatamam seni gördüğüne dedim ya sana daha öncede adamcağız senden sonra hayata tekrar geldi sanki..
Sonra Nur teyzen ve Özgür amcanla yemeğe gittik, sende orda bi tane ekmek ve haşlanmış patatesi güüp diye götürdün. Öyle götürdün dedim se hepsini değil tabi, şu sıralar yutkunma refleksin biraz daha fazla gelişti, artık eline bişey verdiğimde ıslatıp ıslatıp yutabiliyosun. ( Bundan önce eline bişey versem ıssırıyodun fakat yutma işlemin çok gecikiyodu hatta çogu zaman öğürüyodun tabi benim de aklım çıkıyodu)
Evimize geldik sonra dışarda fazla oyalananmak istemedik bu sefer çünkü sen emeklediğin için yerde olmak istiyosun öyle uzun uzun dışarda olmaya gelemiyosun artık. Baba da evde tabi bol bol oyun oynadınız. Sizin mutluluğunuzu görünce nasıl seviniyorum bende. Hele bi de sana baktığımda insanda ne dert kalıyor ne de tasa.
Ertesi sabah erken kalktın sen biraz, ben uyuycam dedim babana, siz ikiniz de salonda oyunlar oynadınız, ama sesleriniz, gülüşmeleriniz taaa aşağıya geldği için tabi fazla uyuyamadım bende.
Hemen senin kahvaltını yaptırıp, yola çıktık. Bu pazar çekirdek ailemiz dışarda kahvaltı yapmak istedik. Hem de temiz hava alalım dedik. Önce her pazar olduğu gibi, organik pazara gittik, senin tüm yiyeceklerini aldık. Ordan İnceğe kahvaltı gittik. Çok ama çok keyif aldık, tabi sen gene arka masayla muhabbeti koyulaştırdın hemen. Ben çok mutlu oldum ufaklık, babanda öyle. Bol bol sohbet ettik, sen tabi mama sandalyesinden ne kadar oyuncağın varsa 57 kere aşağıya attıni bizde alıp sana verdik. Sen sonra babaya saldırdın gene, oynamak şstedin, orda bile oynadınız.
Ordan senin güvenliğin için, merdiven kapısı almaya gittik, baya bi gezdik ama sen bu arada çok sıkıldın farkettik, arabada olmak çom yordu seni,hemen eve döndük tekrar, sen salonda bi ordan bi oraya debelendin, baba sana ikeadan gene bi oyuncak buldu ( baba oyuncak konusunda nokta atışı yapıyor hatta Alev'den bile daha iyi) sen çok sevdin tabi. Uzaktan kumandalı bi araban var ufaklık, ışıklı babanla beraber dikkatin dağılmadan sürekli onla oynuyosun hem senin hemde bizim çok hoşumuza gidiyor bilesin.
Bi haftasonu daha böyle geçti küçük erkek. Fakat bu haftasonu sürekli kafamda bi soru vardı senle ilgili belkide okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum bilmiyorum. Sürekli babanada sordum. Senin bizim çocuğumuz olmandan biz çok mutluyuzda acaba sen BİZİM ÇOCUĞUMUZ OLMAKTAN MUTLU MUSUN?
Cevabı sende bebeğim, ama şunu bilki biz BİZİM ÇOCUĞUMUZ OLMAKTAN MUTLU OLMAN İÇİN HERŞEYİ AMA HERŞEYİ yapıcaz. Seni çok seviyorum.

Hiç yorum yok: