Canımmmm Ailemmmm

Canımmmm Ailemmmm
Hayatımın Aşkı..

2 Mayıs 2012 Çarşamba

İzmirrrr ( Nisan 2012)

Anneciğim seninle bir başbaşa tatilimizide harika noktalandırdık ama o kadar yeni yeni şeyler öğrendik ki ikimizde bu tatilde inanamazsın.
Öncelikle 16 nisan sabahı tam 06.00 da kalktık, zaten bir gece önce herşey hazırdı ama olsun TEMKİNLİ OLMAK LAZIM:)) Tam 10 gün evde olmayacağımız için herşeyi ama herşeyi halletmem gerekiyodu hemde eksiksiz.
İlk iş olarak bavulları tekrar kontrol edip, kapattık. Daha sonra sana omlet yaptım uçakta kendi yer, zaten uyku saatide geliyo rahat ederim diye. Seninle uçakta hiç zorlanmadım bugüne kadar, yanlız seyahatede alıştığım için hiç tedirgin de değildim. Ama her olasılığı düşünerek ki uyumadığın olasılığındır aslında kafamdaki..1 PAKET ÇUBUK KRAKER, 2 TANE SESLİ KİTAP, HİPP BEBE BİSKÜVİSİ, ARABA aldım yanıma. ee nünü de yanımızda senden yana sıkıntı yok diyerek kapattım çantayı...
Baban kalabalık olur diyerek erkenden yola çıktı, havaalanına gittiğimizde uçağın kalkmasına tam 1 saat vardı, fakat öyle bir kuyruk vardıki zannedersin stadyumda maça giricez.
Baban ordan hemen bir görevli bulduda acil durumdakiler için gişe açtılar, kadın kimlikleri sorupta çantamı açtığımda farkettimki CÜZDANIM yok. Düşünebiliyomusun bittik dedim ya tüm hazırlıklar boşa gitti, hevesim kursağımda kaldı. Bu arada baban tüm kırmızılığıyla karşımda bana bakıyor. O da hadi gidelim yok gidemezsin diyor. Allahtan gişedeki kadın, GEÇİCİ KİMLİK BELGELERİYLE UÇABİLİRLER dedide uçağın kalkmasına 5 dakika kala yetişebildik. Tabi bu arada babayla öyle uzun uzun vedalaşma olmadı aksine resmen kaçar gibi gittik.
Neyse uçağa bindik 20 dk rötar yaptı kalkmadı sen bu arada omletin yarısını yedin uyudun. Sıcaktan uçağın inmesine yarım saat kala uyandın. Hemen ekipmanlarımı çıkardımda bi yarım saat rahat ettik ama tabi buarada sen uyurken aldığım dankekii görünce ki hemen uyandığın için yiyememiştim sana vermek zorunda kaldım:))
Uçak tam inecekken 20dakika hava trafiğinden ötürü bide inemeyince artık çok daraldık ikimizde ama genede iyi idare ettin.
Havaalanında tam bir erkek gibiydin, herkesler sana hayran kaldı, annen iki bavulla arkada sen önümde yürüdük.
O kadar özlemişimki Arzu'yu görünce anladım. Hemen seni kucağına aldı, sende onu hiç yabancılamadan baktın durdun. Fatih abimde vardı o da bayıldı sana. Arabaya oto koltuğu koymuşlar sen rahat et diye. Rahat rahat evimize geldikk.
İlk gün uçak bizi sarstı diye evden dışarı çıkmadık, sen Arzunun evine bayıldın düz ayak olduğu için heryeri dolaşıp durdun, keyiflendin, sevine sevine gezip durdun işte. Arzuda sana nefis yemekler yapmış, oğlum büyüsün diyerekten. İkimize ayrı oda hazırlamış, senin park yatağını, mama sandalyeni, oyuncaklarını, oto koltuğunu, pusetini bile biz gelmeden hazır etmiş canımın içi. O kadar rahat ettikki ufaklık, kendi evimizde gibiydik. akşam olunca biraz huysuzladın BABA demedin ama herşeyi bahane ederek ağlamaya başladın ben anladım çok özledin ama ANLAMADIM neden BABA DEMEDİN. Babanada anlatmadım üzülmesin diye
Arzunun harika bir bahçesi var, kıvançla orada bahçe suladın, oynadın çok sevdin. Bahçeden içeri girmek istemedin. Orada anlattım sana köpekleri, HAV HAV bunlar dedi, dikkatlice baktın, 5-6 tane kedi vardı onlarıda çok inceledin. Akşamüstüne doğru gittin kıvançın üstüne yattın. Anladıkki babanı çok özledin. Ama BABA demiyosun.
İlk gece rahat yattın, 2 sefer kalktın hatta memeyide istedin ama baktın veren çare yok uyudun.
Sabah kalktın ve ARCUUUU demeye başladın, inanamadık bu ne hız böyle ufaklık. Arzu balkona çıkardı seni bu seferde başladın HAV HAV demeye. Çok çabuk öğrendin. Hatta öğrenmekle kalmayıp başımızın etini şişirdin :)) Yanlız gece babanın olmayışı ( sana geceleri baban baktığı için) biraz üzmüş olacakki seni, balkonun önüne gidip HAV HAV diyerek ağlamaya başladın, anladık tabi hepimiz ama neden BABA demiyosun onu bi türlü çözemedik. Hemen nöbetçi babalardan FATİH abim yetişti imdadıma geldide sen birazcık olsun rahatladın. Bu arada burnun akmaya başladı sürekli, ödüm patladı hastalanacaksın diye ama meğer hava değişimindenmiş.
Hava çok sert olduğu için o günüde bahçede, köpeklerle birazda dışarı çıkarak zevki sefa içinde geçirdik. Orada evde olmuşuz, dışarda olmuşuz açıkçası çok farkı yok. İkram sınırsız, son derece lezzetli, bahçe şahane, ayrıca en önemlisi müthiş bir güleryüz var eee insan ne ister başka.
Akşam oldumu sen babanı özledin çok, baban seni hergün 4-5 kere aradı ama yookk konuşmadın bir türlü o da artık üzülmeye başladı. Neyseki seni yatırırken sana BABANI anlattım, BANA BİR MASAL ANLAT BABA şarkısını söyledim. Gelince neler yapacağınızdan bahsettimde rahat rahat uyudun. Ayrıca nöbetçi babamızında seyahata çıkışı seni biraz üzdü ama neyseki orda nöbetçi baba çoktu.
Geceleri nedense kalkıp 1 saat uyumamaya başladın orda hava değişimi, baba özlemi falan derken bide diş çıkarma yaşadık. Ama olsun genede çok rahat ettirdin beni.
Yaaa prenses kızımı atlamışım yazarken, hemen geldi seni görmeye, aslında seni çok seviyor ama küçük olduğun ve henüz konuşamadığın için pek bi yakınlık gösteremediniz. Ama Elifcim herşeyini hatta odasını, oyuncaklarını bile seninle paylaştı. Hakkaten kan çekiyor yaaa:)) Aslı teyzen kek yapıp getirdi sana, sen tam bir oturuşta 3 dilim kek yemeye başladın maşşalh kuzuma.
Oradaki yemeklerin lezzetimi, havasımıi kalabalık mı bilmem ama son derece iştahlıydın maşallah. Hatice halama anannne, güngör enişteye dede demeye başladın. Güngör dedeyi ne zaman görsek kendi dedeni müthiş özlemeye başladın. Hatta dede krizlerin vardı kamereya çekip hepsini arşivledim. Dedeni artık söylemiyorum günde 1590 kere aramaya başladı adamcağız özlemden.
izmir'de kitap fuarına götürdüm seni, muhteşem bir atmosfer keşke burdada olsa, içerisi ayrı, dışarısı ayrı güzel. hemen bir köpek resimleriyle dolu olan bir kitap aldım saana ordan, kalabalığı çok sevdin, çocuklar gelip gidip seni sevdiler:) Kemeraltına balık yemeye gittik hep beraber, aslı, arzu, hatice ananne aslında sana çorba yedirecektim ama sen benim tabağa sulandın 1 porsiyon balık yedin:))
Kızlarağası hanına gittik, kahvelerimizi içtik. Hiç dönesim yoktu ama sende çok yorulunca koyulduk yola, bu arada sokak çalgıcıları gösteri yapıyodu orda durduk sana onu seyrettiriyodumki, başladın pusetin içinde oynamaya hemen aşağı indirdim. Allahım kalabalık bayıldı sana nasıl güzel oynadın, çapkın çapkın baktın. Maşallah nazar değecek diye çok korktum neyse hatice ananne bol bol okudu sana....
Fatih abim geldi FOCAYA götürdü bizi, insan yaşlanırmı orda bilmiyorum ben. Bu nasıl bir hava, nasıl bir koku yok böyle bir şey. Ankara'da öylemi ya ha içerdesin, ha dışarda bana göre hiçbir farkı yok:((Ordada kedilerin peşindeydin sürekli, Arzu teyzenle sevmeye gittiniz. Aslı teyzen yanımıza kek koymuştu sen hepimize konulanın tam yarısını afiyetle yedin:)) tabi annede Arzu teyzeyle bira keyfi yaptı şöyle denize karşı:))
Bu arada sen ne zaman yatsan akşamları Arzu teyzenle ben bira içtik. Çok uzun zaman olmuş böyle keyiflenmeyeli, bol bol sohbet ettik herşeyden, beynimi, zihnimi rahatlattım resmen. Zaten Arzu teyzen yaşam koçum gibidir benim. İki laf söyler, rahatlatır beni:))
Senin sayende kedilerle, köpeklerle içli dışlı oldum hep korkularımı yendim. sen bahçeye yada balkona çıkıyosun sürekli. Köpeklerin yanına gidip oturuyosun, kediyle konuşuyosun ee napıyım bende alıştım.
Gözleme yemek için Fatih abim çok müthiş maznzarası olan bir yere götürdü bizi. Kimsecikler yoktu, sadece etrafta, kedi, kuş, köpek ve ördek vardı. Sen özgür özgür geziyodun. Bi baktım arkanı dönmüş çimlerde oturuyosun yanına gttimki ne göreyim bulmuş bir tane izmarit onu yiyosun:((( Allah'ım dedim ben bu çocuk için sigarayı bırakıyım o gitsin napsın :))
Hatice anannen sen ona ANANNE dedicek valla çıldıracaktı kadıncağız. Dişlerini sıka sıka SÖYLE ANANEM dedide durdu. Onların evine kahveye gidiyoduk aslıda geliyodu. Ordada löpek vrdı hemde yavru adı BOCA. Sen bebek, o bebek. Yaladı senin heryerini sen o yaladıkça bastın kahkahayı. Eve dönücez BOCA'ya bakıp bakıp ağlıyosun bırakamam diye.
Artık cesur ve garip resmen arkadaşın oldular senin. Sabah kalkıyoruz CESUUU, HAV HAV. Akşam yatıyoruz aynısı.Onlarda o kadar alıştılarki sana seni görünce atlamaya başladı cesur.
Arzu OĞĞLUMM diyo cesura bende öyle söylüyorum. baktım onuda demeye çalıştın ama daha yok diyemedin.
Arzu Teyzen hergüne farklı 2 çeşit mönü çıkarmaya çalıştı valla, oğluma yarasın diye diye kadın ne yapacağını şaşırdı müthiş yemekler öğrendim ( BEN SENİNLE YEMEK YAPMAYI ÖĞRENDİM UFAKLIK O YÜZDEN BİRAZ TECRÜBESİZİM AMA HAKKIMI VEREYİM ÇOK İYİ İDARE EDİYORUM). Aslı teyzen de kekler, hamur işleri, yapıp yapıp çağırdı bizi, gidemediğimiz zamanlardada hep oğlum yesin diyerekten taşıdı hep. Elifte artık sana daha çok alışmaya başlamıştı ama gündüzleri okulda olduğu için öyle çok vakit geçiremediniz.
Arzu teyzenle sahilde yürüyüşler yaptık, sonra anladımki bu kadının neden yaşlanmadığını insan böyle bir yerde yaşlanmaz ya. Sabah kalk oksijen, deniz kokusu, trafik yok, kolu komşu evde ne yapsa sanada getiriyor, sakin dingin bir yaşam..
Deniz kenarını çok sevdin, sende bol bol yürüdün orda, çimlere ayaklarını bastın. Herkese öpücükler attın bol bol.Sadece baba özlemi artık tavan yapmıştı, gün içinde nöbetçi babalardan birini muhakkak görmen gerekiyosu sağolsunlar onlarda sana canla başla BABALIK yaptılar.
Arzu'nun evinde ne istediysen yaptın, ben karıştım KIVANÇ beni engelledi karışma çocuga diye. insanın kendini kendi evinde gibi hissettemesi böyle birşeymiş hakkaten. Sende hepimiz böyle rahat olunca hiç üzmedin beni, bikaç kere dolaplara gittin başkada gitmedin. hayır dedik anladık, sadece bahçeye sürekli çıkmak ve hav havlarla oynamak için ısrar ettin o zamanda bizde seni kırmadık. Arzu seni aldı aldı köpeklere götürdü doya doya oynadın.
Arzuya her sabah ayağını koklattın ya ne anlıyosun anlamıyorum ama çookkkkk keyifleniyosun. O da her sabah güne misss gibi bi ayakla başlıyor. Ee zaten sende gözünü açar açmaz ARCUUUU diye onu uyandırdın.
Babanla havaalanında karışıklıktan ve kargaşadan dolayı vedalaşamadan resmen kaçar gibi uçağa binmiştik. ondan olsa gerek BABA demediğine karar verdik. Ama napalım ufaklık bizde istemezdik böyle olmasını, ayrıca baban o kadar üzüldüki adamcağız resmen ağlayacaktı telefonda.
23 Nisanı orda kutladık. Elif o gün okula gitmediği için hep beraber kahvaltıdan sonra, deniz kenarına kahve içmeye gittik. Yaaa Allahım keşke Ankara'da olsa bu yer dedim. Çoookk güzeldi, sen parkta kumlarla oynadın, biz kahvelerimizi içtik. Elif'in arkadaşı gelince hemen arkadaşına "DEMİR BENİM KUZENİM" dedi. Sende Elif' e bakıp güldün. Ee başka biri gelince nasılda sahiplendi seni prenses kızım benim. Gene sahile götürdüm seni, yürüyüş yaptık. Akşam oluncada Kıvnaç bu sefer dondurma yemeye sahile götürdü. Böylece deniz havasını son gün bol bol çekmiş olduk içimize. Akşam sahilde gezerken, Kıvanç'ın kucağındaydın. Durup durup yanağından öptün, çok duygulandık hepimiz anladıkki BABA özlemi, DEDE özlemi sende tavan durumunda:((
Ertesi gün son günümüz olduğu için hepimizde bir burukluk vardı. Hatice ananne, Güngör dede kahvaltıya, Aslı teyzeyle Fatih abide kahveye geldiler. Fatih abimle acayip eğlendiniz bu 9 gün boyunca ne zaman sıkışsak hep onu aradık o da sağolsun ikiletmeden geldi hep. Hatta her gidişinden sonrada bi 5 dakika seni yatıştırmak gerekiyodu.
Herkesle vedalaştık. Arzu Teyzen ağladı ağlayacaktı, Havalanında bizden zor ayrıldı, hepsini, teker teker öptün, bye bye dedin ama en çok CESUR VE GARİPTE hüzünlendin:(( EE nede olsa arkadaştan ayrılmak en zoru:) Ordaki herkese tek tek teşekkür ederiz, bizi bu kadar muhteşem ağırladıkları için:))
Uçakta birazcık zorlandım çünkü hiç uyumadın ve gene rötarlı indim.Çok heyecanlıydım BABANI görünce ne yapacaksın hatta İzmirdeki herkes bende de meraklıydı, Arzu teyzen deden ve babanla kavuşma anını kameraya çekip yollamamı bile istedi:))
Veee kavuşma anı 9 günden sonra babanı görünce çok heyecanlandın hafifçe bi gülümsedin ama BANA GELMEK İSTEDİN. Baban çok üzüldü, tavır yapıyodun resmen anlaşılıyodu. Deden biz eve gelir gelmez geldi hatta kapıda karşılaştık adamcağızın arabayı park ettiği yerden bir koşuşu vardı inanamazsın. Sende DEDE DEDE diye çıldırdın resmen. Baban birazcık kıskandı ama belli etmedi. Akşam baban seni uyutmak için aşağı indi istemedin beni istedin. Alışır dedim babana, çok kızdı kendiyle bana bi daha uçak kaçsa vedalaşmadan gitmem koçumla dedi.
Neyseki 2 gün sonra normal halimize geri döndükkk. Çok güzel bir tatildi bebeğim. Bayılıyorum anne-oğul başbaşa biyerlere gitmeye. Başka tatillerimiz olsun inşallah.

 

Hiç yorum yok: